Kıbrıs Türk halkını aydınlığa, özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturan 20 Temmuz Barış Harekatının 49. Yılını kutlayan KKTC Başkonsolosu Zalihe Mendeli, “Türkiye’nin garantörlüğü kalkmadan, Türk askeri çekilmeden, Maraş iade edilmeden çözümün olmayacağı söylemlerinde ısrar ettikleri sürece adada bir çözüm beklemek mümkün değildir” dedi.
Haber Merkezi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 20 Temmuz Barış Ve Özgürlük Bayramı’nın 49. yılı bu yılda Mersin’de çeşitli törenlerle kutlanacak.
KKTC Mersin Başkonsolosluğu tarafından organize edilen kutlama programı, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın, Kıbrıs Barış Harekatının 49. yılı kutlama programı kapsamında ziyaretine gelen KKTC Başkonsolosu Zalihe Mendeli ve beraberindeki heyeti kabulü ile başladı.
Vali Pehlivan, ziyaret vesilesiyle Kıbrıs Barış Harekatındaki şehitleri,ebediyete irtihal eden gazileri rahmetle, hayatta olan gazileri şükranla yad etti etti. Heyetin şahsında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 49. yıldönümünü kutladı.
Ziyarete, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Mersin Şube Başkanı Kemal Cındız, Türkiye Harp Malulu Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Mersin Şube Başkanı Fatih Tuncer, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Mersin Şube Başkanı Bilge Tatver, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Mersin İl Başkanı Halil Kur, Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Mersin İl Temsilcisi Ali Bozdağlı, Muavin Konsolos Serdar Tayançlı, Kıbrıs Turizm Koordinatörü Kazım Türkan ve Öğrenci Sena Nur Fidan katıldı.
KUTLAMANIN ADRESİ CUMHURİYET MEYDANI
Daha sonra KKTC Başkonsolosu Zalihe Mendeli, yazılı bir açıklama yaparak, kutlamalar hakkında kamuoyunu bilgilendirdi.
Mendeli’nin açıklamasına göre; Kutlamalar kapsamında 20 Temmuz günü sabah saat 09:30’da Mersin Cumhuriyet Alanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni ve bayramın kutlanması gerçekleştirilecek.
Ayrıca saat 16:00’da Silifke’deki Kıbrıs Barış Harekatı Şehitleri Hatıra Ormanı’nda
çelenk sunma töreni ve bayramın kutlanması yapılacak.
20 TEMMUZ HAREKATI, KIBRIS TÜRK HALKINI AYDINLIĞA, ÖZGÜRLÜĞE VE BAĞIMSIZLIĞA KAVUŞTURDU
Bir de basın açıklaması yapan Başkonsolos Zalihe Mendeli, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 49. Yılını kutlayarak, “Kıbrıs Türk halkını aydınlığa, özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturan 20 Temmuz Barış Harekatının 49. yılını, Mersin’de, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşku ve heyecanla kutluyoruz.
Barış harekâtı, kendi yurdunda var ve hür olma mücadelesini kazanan Kıbrıs Türkü’nün, Anavatan Türkiye ile omuz omuza, her türlü zorluğa göğüs gerebileceğinin en asil ispatıdır.
Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde korkusuzca, özgürce yaşıyorsak, bunu halkımızın büyük fedakârlıklarına, direnişine, Aziz Şehitlerimize, Kahraman Mücahit ve Mehmetçiklerimize borçluyuz.
Bu vesileyle, bu kutlu yıl dönümünde, başta Özgürlük Mücadelesi Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit ve kabine üyeleri olmak üzere vatanımız uğruna canlarını feda eden tüm Şehitlerimizi rahmetle, Gazilerimizi, Mücahit ve Mehmetçiklerimizi minnetle yâd ediyorum.
“ADADAKİ ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN YEGÂNE SEBEBİ, RUM -YUNAN İKİLİSİ VE BM’NİN 186 SAYILI HATALI KARARI”
Rum tarafı Kıbrıs’ın yakın tarihini hep 20 Temmuz 1974’ten itibaren yazmak istese de, Kıbrıs sorunu, esasen, 1955’lerde başlamıştır. Kıbrıs’ta 49 yıl öncesine kadar, Kıbrıs Türk Halkı, mermilerin hedefi olmakta, sokaklarda zulüm hüküm sürmekte ve Türklere karşı insanlık dışı sindirme çabaları hâkim olmaktaydı. Kıbrıs Türk Halkı 1963’ten 1974’e kadar 11 yıl boyunca bu zulme direnmiş, kimliğine sahip çıkmış, adada onuruyla var olma hakkından vazgeçmemiştir.
Halkımız, 1974 yılında, Mutlu Barış Harekâtıyla, bayrağına, toprağına, egemenliğine ve güvenliğine kavuşmuş, adanın tümüne barış ve huzur gelmiştir. İkinci harekâtla tesis edilen iki kesimlilik sayesinde ise önce Kıbrıs Türk Federe Devleti ve 1983 itibarıyla da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Bizler, Kıbrıs Türk Halkı olarak, meşru haklarımızı ve güvenliğimizi teminat altına alacak şekilde, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşabilmek için üzerimize düşeni iyi niyetle yapmış olmamıza rağmen, müzakereler bu güne kadar başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Adadaki çözümsüzlüğün yegâne sebebi, tüm dünyanın bildiği ancak görmezden geldiği, uluslararası camia tarafından yıllarca şımartılan Rum -Yunan İkilisi ve
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 186 sayılı hatalı kararıdır.
“RUMLARIN TALEPLERİ İLE ADADA BİR ÇÖZÜM BEKLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Öte yandan, Rumlar, bir Rum devletine dönüştürdükleri sözde ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dayalı bir çözüm modelini dayattıkları, Türkiye’nin garantörlüğü kalkmadan, Türk askeri çekilmeden, Maraş iade edilmeden çözümün olmayacağı söylemlerinde ısrar ettikleri sürece adada bir çözüm beklemek mümkün değildir.
Bizler, Türk tarafı olarak, Kıbrıs’ta, müzakere yolu ile adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmadan yana olduğumuzu yinelerken, çözüm yolunda, Mücahit ve Mehmetçiklerimizin, bu topraklarda Kıbrıs Türk Halkı’nın geleceği için şehit olduklarının da bilinci içerisinde olduğumuzu vurgulamak isterim. Onların bıraktıkları emaneti korumak elbette ki hepimizin boynunun borcudur.
Bu onur günümüzde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Savaşı kahramanları ile Barış Harekâtı’nda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi de şükranla anıyorum.
Sözlerime son verirken tüm yurttaşlarımızın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutlarım” dedi.