Başlıktaki rakamlar neyi ifade ediyor?
Elbette 85 milyon Türkiye nüfusunu..
34 bin ise Türkiye’de organ bekleyen kişi sayısını yaklaşık olarak ifade ediyor..
Yani 85 milyonluk koskoca bir ülkede 34 bin kişi organlarını bağışladığında 34 bin yeni hayat olacak..
34 bin kişiye ışık olacaksınız..
Geçen hafta, yani 3-9 Kasım tarihleri arası ülkemizde her yıl Organ Bağışı Haftası olarak anılıyor..
Hafta boyunca organ bağışının önemi, organ bekleyen binlerce insanın durumu bir kez daha gözler önüne seriliyor..
Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 33 bin 498 kişi, sağlığına kavuşmak için organ bekliyor.
Organ bağışı iki şekilde gerçekleşebiliyor.
Birincisi, kadavradan bağış
İkincisi, canlı vericiden bağış
Ülkemizde organ nakli çalışmaları o kadar ilerledi ki, beyin ölümü gerçekleşen bir kişiden alınan organlar birkaç saat içinde ihtiyaç sahibi hastalara aktarılabiliyor ve yepyeni hayatlar doğuyor.
Ama ne yazık ki, yanlış ve yanıltıcı bilgiler, organ bağışının önüne geçiyor.
Veriler, beyin ölümü gerçekleşen her 10 hastadan sadece 2’sinin organlarının bağışlandığını ortaya koyuyor..
Bu çok üzücü..
Çünkü beyin ölümü artık geri dönüşü olmayan bir gidiştir. Beyin ölümü gerçekleşen hasta artık tıbben ölü kabul edilir.
Giderken bir yaşam bile kurtarmak ise hem giden için hem yakınları için muhteşem tatmin edici bir duygudur.
Organ bekleyen binlerce kişiden birine ikinci bir yaşam şansı sunmak, o derin acıya dayanmak için müthiş bir destektir.
Organ bağışının dinen de hiçbir olumsuz yanı yoktur; aksine yaşanacak maneviyat duygusu, ikinci bir yaşama ışık olma düşüncesi inancı pekiştirir.
Sputnik Türkiye’nin geçen hafta yayınladığı haberden bir bölümü aktarayım sizleri:
“Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 25 bin 246 hasta böbrek nakli, 2 bin 650 hasta karaciğer nakli ve bin 477 hasta kalp nakli bekliyor. Akciğer ve ince bağırsak gibi diğer organların nakilleri için bekleyen hastalar da eklendiğinde bu sayı toplam 33 bin 498'e ulaşıyor. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın son 12 yıllık verileri, beyin ölümü gerçekleşen 23 bini aşkın kişiden sadece yüzde 23’ünde organ bağışı yapıldığını gösteriyor. 2018'den beri ise organ bağışları neredeyse yarı yarıya düştü. 85 milyon nüfusa sahip olan Türkiye'de bir yılda sadece 300'e yakın organ bağışı gerçekleşti.”
Bir gün kendimiz ya da bir yakınımızın benzer bir sorunla karşı karşıya kalması durumunda ne yapacağımızı düşünmeliyiz.
Böyle bir durumda ne hissedeceğimizi düşünmeliyiz.
Çaresizce organ bekleyeceğimizi bilerek
Hassasiyetle
Duyarlılıkla
Sevgiyle
Vicdanla
Merhametle
Empati kurarak hareket etmeliyiz.
Bir cana ikinci bir yaşam şansı sunmanın erdemini yaşamak, en büyük mutluluklardan biri olsa gerek!..