Zafer Çarşısı’na yenileme projesi önerisi

18 Haziran 2023 Pazar 16:42

Zafer Çarşısı esnafını ziyaret eden Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, İl Özel İdare İşhanı ve Kırmızı Lacivert İşhanı ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca alınmış ‘riskli yapı’ belgeleri olduğuna; ancak Zafer Çarşısı ile ilgili Bakanlığın aldığı herhangi bir ‘riskli yapı kaydı’ olmadığına dikkat çekti.

Haber Merkezi

 

Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, beraberinde AK Parti Mersin Milletvekilleri Havva Sibel Söylemez, Ali Kıratlı ve AK Parti Mersin İl Başkanı Adem Aldemir ile birlikte, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ‘Yenileme Projesi’ kapsamında, tahliyesi ve ardından yıkılması ile gündeme gelen Zafer Çarşısı esnafı ile bir araya geldi. Buluşmada ilk söz alan Mersin Çarşı Esnafları Derneği Başkanı Bekir Algüllü de Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Zafer Çarşısı’nı yıkmaya yönelik girişimine sert sözlerle tepki gösterdi. Algüllü; “Rızık kutsaldır dedik, insanların rızkına saygı bekledik. Buradaki mücadelemizin ‘rızık’ mücadelesi olduğunun altını çizerek bütün Türkiye’ye duyurduk. Kent yöneticilerimizi, Büyükşehir Belediye Başkanımızı sağduyuya davet ettik. Ancak sonraki süreçte Büyükşehir Meclisi’nde bir meclis üyesi, insanların rızk mücadelesi verdiği Zafer Çarşısı’na ‘yüzkarası, mezbelelik’ diyebilmiştir. Bunu söyleyenlere ‘yazıklar olsun’. Eğer burası mezbahane ise, kötü bir durumda ise suç bizim mi?” diye sordu.

 

BAŞKAN GÜLTAK’TAN “ÇİÇEK PASAJI” HATIRLATMASI…

Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak da, yakın bir geçmişte Akdeniz Belediyesi’nin baştan sona yenilediği Mersin Çiçek Pasajı’nı hatırlatarak, benzeri bir uygulama veya projenin Zafer Çarşısı esnafı için de düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi. “Bizim derdimiz, burada siyaseten birilerine bir şeyler söylemek değil ama esnafla didişmenin de bir anlamı yok” diyen Başkan Gültak; “Benim de milletvekili olduğum 2015 yılında; 8 Nisan 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla, bu bölgenin tamamı yenileme alanı ilan edilmiş. Riskli yapıların olduğu, tarihi yapıların olduğu, şehrin en önemli kritik yerleri ile ilgili Bakanlar Kurulu neden yenileme alanı ilan ediyor biliyor musunuz? Kamu yararı doğrultusunda Bakanlıkça alınan yenileme alanı kararı sayesinde, hem mahkeme süreçleri hızlanıyor hem de belediye başkanları, riskli veya çarpık imar yapılaşmasını hızla düzenleme şansına kavuşuyor” dedi.

 

“İL ÖZEL İDARESİ VE KIRMIZI LACİVERT İŞHANLARI İÇİN RİSKLİ YAPI BELGESİ VAR”

Yenileme alanının sınırları çok büyük olduğuna işaret eden Başkan Gültak, yenilemenin etap etap yapılması için Büyükşehir Meclisi’nde Belediye Başkanına yetki verdiklerini anlattı. Yenileme projesinde ilk etabın da Zafer Çarşısı olduğunu belirten Başkan Gültak; şöyle konuştu; “Hukuk Devleti’nde hiç kimse yasalardan üstün değildir. Kırmızı Lacivert İşhanı ile ilgili Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın da onayı ile riskli yapı olduğu tespit edilmiştir. Bunu inkâr etmiyoruz. Biz de yasa gereği tebligatlar yaptık ve bazı esnaflarımız işyerlerini boşalttı. Ulaşmayan tebligatları da yeniden göndereceğiz. 6306 Sayılı Yasa der ki; ‘Bakanlığın onaylamış olduğu riskli alan varsa bunun yıkımı, Büyükşehirlerde ilçe belediyesine aittir’ der.

 

“VAHAP SEÇER’E DE SÖYLEDİM: DAVAYI AÇAN SENSİN, RİSKLİ YAPI KARARI ALDIRAN SENSİN”

Bunu ben Büyükşehir Meclisi’nde Sayın Vahap Seçer’e de söyledim, hatta burada ben taşeron firma durumundayım. Mal sahibi sensin, davayı açan sensin, riskli yapı kararı aldıran sensin. Bütün işlemleri başlatan sensin… Yasadaki, mevzuattaki bir konuyu, inceliği iyi bildiğin için şimdi beni esnafla karşı karşıya getirmeye çalışıyorsunuz’ dedim. Kusura bakmayın, burada ben taraf değilim. Kanun bunu emrediyor. Tekrar söylüyorum; mal sahibi sensin, dava açan sensin ama bu işlerin buraya gelmesine yol açan da sensin. Yasaların üstünde değilim, uygulamaya mecburum. Yasa ne diyorsa, Kırmızı Lacivert İşhanı ile ilgili yasalar çerçevesinde ilerlemek zorundayız. Sizin de mahkemeniz devam eder, yürütmeyi durdurma alırsınız veya benzeri… Bunlar bize iletildiğinde onları da uygularız.”

 

“ZAFER ÇARŞISI İLE İLGİLİ BAKANLIĞIN ONAYLADIĞI HİÇBİR RİSKLİ YAPI BELGESİ ELİMİZDE MEVCUT DEĞİL”

Başkan Gültak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile yaptıkları yazışmalar sonucunda, Zafer Çarşısı ile ilgili Bakanlığın onayladığı bir ‘riskli yapı belgesinin olmadığına da dikkat çekti.  “Bu durumda 6306 Sayılı Yasaya benim dâhil olma şansım da yok” diyen Başkan Gültak, “Burada, muhatap yine Büyükşehir… Gitmiş, lisanslı bir firmaya burası ile ilgili işlemler yapmış; riskli alan ilan etmiş. Lisanslı bir firma ile bu işi yaptıysan eğer; ‘Esnafa tebligatlarını da kendin yaparsın, yıkımını da kendin yaparsın’ diye Büyükşehir’e yazı yazdık. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu konudaki yazısını da Büyükşehir’e gönderdim. Bakanlığın sitesine de girdiğimizde Zafer Çarşısı ile ilgili, Bakanlığın onayladığı hiçbir riskli yapı belgesi elimizde mevcut değil. Fakat bütün bunlara rağmen bir kafa karışıklığı yaratıp, havayı puslu hale getirip, Akdeniz Belediye Başkanının esnafla bir sorunu varmış gibi bir durum yaratmak istiyorlar. Ne Akdeniz Belediye Başkanı’nın, ne Cumhur İttifakı’nın Mersinli esnafla hiçbir sorunu olamaz.” 

 

“KENTSEL DÖNÜŞÜM DEDİĞİMİZDE BİZİMLE ALAY EDİYORLARDI”

Başkan Gültak, 2019’dan itibaren göreve geldiği günden bu yana kentsel dönüşüme dikkat çektiğinin de altını çizerek; “Bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı benimle adeta alay etti, ‘Kentsel dönüşüm hikâyenden bıktık’ dedi. Keşke yaşanmasıydı ama yaşandı; 6 Şubat’ta ülkemizde dünyanın en büyük karasal hareketlerinden biri meydana geldi. Peki, Büyükşehir Belediye Başkanı, 6 Şubat’tan sonra ne yaptı biliyor musunuz? Benimle alay eden Başkan, Afet ve Deprem ile ilgili Daire Başkanlığı kurdu. Ben de, ‘çok geç kaldınız ama iyi bir iş yaptınız’ dedim. Hamam Sokağı, Bit Pazarı, Kasaplar Çarşısı, Balık Pazarı, Çamlıbel, Karaduvar… Seçildiğim günden beri elimden beri Büyükşehir’e, ‘buraların yetkisini bana ver, yapayım’ dedim. Sonuç? Hepsine ret verdi ve ‘ben yapacağım’ dedi. Fakat seçimlere şurada 9 ay kaldı. Neyi yapıyorsunuz? Biz ise 2019-2020 gibi başvurduk, yapalım dedik. Seçimlere aylar kaldı, hala yapacak arkadaş! Doğrudur; çarşının bu hali ne esnafımıza ne de vatandaşımıza yakışmıyor. Hadi yapalım! Sen yapamazsın! E yap! Yaparım… Ne zaman? Genel seçimlerden önce de söyledim; ‘gel buraları kentsel dönüşüme sokalım, beraber TOKİ’ye gidelim ’ dedim. Bana ne dedi biliyor musunuz? ‘Üç ay sonra iktidarız, seninle gitmeme gerek yok’ dedi. İktidar olmadın, hadi gel yine gidelim. Yok, gelmez! Çünkü çözüm amaçlı değil. Eğer çözüm istiyorsa, buradaki esnafı toplayacak” ifadelerini kullandı.

 

“İSTİKLAL CADDESİ ESNAFI, YOLUN TEK ŞERİTLİ OLMASINDAN DA ŞİKÂYETÇİ”

Konuşmasında, Büyükşehir Belediyesi tarafından yakın zamanda yenilenen İstiklal Caddesi’ne de değinen Başkan Gültak, yolun tek yönlü hale gelmesinden dolayı esnafın memnun olmadığını, mağduriyet yaşadıkların söyledi. Projenin, ne esnaf ne de kendisiyle paylaşılmadığına dikkat çeken Başkan Gültak, “Bu arkadaşımız, ‘ben yaparım olur’ diyor. Evet, Çiçek Pasajı örnektir… Gelin, Hamam Sokağımızı, Zafer Çarşımızı, Bit Pazarımızı, Kasaplar Çarşısı’nı; sahil Valilik, Camişerif dâhil; bu mahallelerimizde tarihi evlerimiz ve sit alanlarımız var… Bunları, TOKİ’den ve iktidardan destek alarak bu şehri yeniden düzenleyelim. Kent merkezine güzel pasajlar yapalım, esnafımız kaliteli hizmet versin. Buraları yenilenince yeni meydanlar ve park alanları da ortaya çıkar. Çok ülke gezdim, hiçbir ülkede 3 dönümlük bir kent meydanı görmedim. Meydan dediğiniz, 50-100-200 dönüm olur. Burayı meydan yapacağım’ diyor. Millet Bahçesi var, Cumhuriyet Meydanı var, Atatürk Parkı var… Bu bölgede, böyle bir meydana da ihtiyaç yok” dedi.

 

“ESNAFIMIZIN KARŞISINA BİR ÇÖZÜM FORMÜLÜ İLE ÇIKALIM”

“Özetle ve kısacası biz esnafımızın yanındayız” diyen Başkan Gültak, sözlerini şöyle sürdürdü; “Çay Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesini bitirdik, Barış Mahallesinde de bitireceğiz. Ortaya çok güzel binalar, dükkânlar, yeşil alanlar çıkıyor. Bunun yöntemi belli. Eğer burası yıkılacaksa, esnaf da karşı değil ama esnafın karşısına çözüm formülü ile çıkın. ‘Ben buraları yıkıyorum, 2 yıl sonra bitiriyorum, idare edin. Burada tekrar size yer vereceğim… İki yıl boyunca da ben size kira desteği ve benzeri destekler vereyim’ şeklinde belediye başkanı meseleye yaklaşır. ‘Ben yıkıyorum, çıkın gidin!’ böyle bir yaklaşım ne insanidir, ne de bir yönetici tarzı değildir. Yık, ben de destek olayım. Ama esnafa da şu sözü ver; ‘2 yıl sonra hepinizin yeni dükkânları olacak’ de. Bir proje çıkarın ortaya, esnaf da biz de bir görelim.

 

“TAŞ DEVRİ’NDE YAŞAMIYORUZ. HUKUKTAN ÜSTÜN DEĞİLİZ”

Projeyi de Ankara’ya götürüp onaylatalım. ‘Yok, ben yıkıyorum, çıkın.’ Valla kusura bakmayın, Taş Devri’nde yaşamıyoruz. Hukuktan üstün değiliz. Hukuk bize neyi emrediyorsa elbette biz onu yapacağız. Hukukun gereğini yaparken, bir kez daha söylüyorum; esnaf karşıtı bir belediye başkanı değilim. Ne buranın mal sahibiyim, ne de dava açan kişiyim. Hukuk, bana ‘bazı şeyleri yap’ derse, yapmak zorunda kalabilirim. Ama bunun müsebbibi, bugün Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sayın Vahap Seçer’dir. Esnafla konuşmayıp, buraya ilişkin projeleri Akdeniz Belediyesi ile tartışmayıp orta yol bulmayan tek bir kişi vardır; O da Sayın Vahap Seçer’dir. O’nu akla ve insafa davet ediyorum. Esnafla inatlaşmamaya davet ediyorum. Yıkacaksak yıkalım ama esnafımızın önüne de bir proje koyalım.”