Akademiden; cumhuriyet ve bilim buluşması

29 Ekim 2024 Salı 17:33

Haber Merkezi

 

Cumhuriyetin kuruluşunun 101. yılı kutlamaları kapsamında, Mersin Üniversitesi (MEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Rektörlük Atatürk İlke ve İnkılâp Tarihi Bölümü ve Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından çeşitli konferans, panel ve seminerler düzenlendi.

 

“CUMHURİYET BİLİM VE ATATÜRK”

İlk olarak Üniversite Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde Üniversite İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından “Cumhuriyet Bilim ve Atatürk” başlıklı Konferans düzenlendi. Konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Ayla Özer ve Prof. Dr. Tuğba Yanpar Yelken, dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Konuşmasına Cumhuriyet’in Kuruluşun 101. Yılını kutlayarak başlayan Prof. Dr. Fahriye Emgili; “Bilindiği gibi cumhuriyetçilik, bir bütün olan Atatürk İlkelerinden biridir; inkılapların oturduğu temeldir. Hiç şüphesiz öteki ilkeler, bu temeli gerçekleştirmek ve sağlamlaştırmak amacına dönüktür. Atatürkçü Düşünce Sistemi, Devletimize ruh, şekil ve yön vermesi bakımından, Cumhuriyet’te kendini gösterir, daha doğrusu heybetleşir. Akıl, ilim ve yaratıcılık ile bütünleşir. Tarih en büyük laboratuvardır. Ona başvurmadan gerçekleri meydana çıkarmak zordur. Biz de önce kısaca da olsa, tarihsel kesitte cumhuriyete giden yola bakmalıyız” dedi.

 

“MİLLETLERİ BİR BAYRAK ALTINDA TOPLAMAK ÇOK ZORDUR”

Tarihte 19. Yüzyılın önemli ve değerli bir yeri olduğunu belirten Prof. Dr. Emgili, “Bu yüzyıl, her alanda, her yönden büyük gelişmelere sahne olmuştur. Bilim ve teknik alanında ki gelişmeler medeniyet yönünde hızlı ilerlemeleri getirmiştir. 1789 Fransız Devrimi gerçekleşince onun köklerini oluşturan düşünceler bütün dünyaya yayıldı. 1789 Fransız Devrimi’ni yaratan düşünceler o günkü Osmanlı aydınlarını da etkilemişti. Bunun sonucunda bir yandan hayat kuralları değişmiş ve bu gelişme, hızla toplum kurallarını etkilemiş, öte yandan da devlet düzenlerini değişikliğe zorlamıştır. Fransa Büyük İhtilali’nden sonraki Milliyetçilik akımları başlıca etkenler arasındadır. Bu akim, hür ve bağımsız milletlerin doğmasına sebep olmuştur.  Zamanın akılı içinde olaylar, şunu gösterir: Milletleri bir bayrak altında toplamak çok zordur; hatta mümkün değildir. Bu ise, imparatorluğu da ayakta kalamamıştır.”

Konferans, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı Prof. Dr. Fahriye Emgili’ye teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.

 

“101. YILINDA CUMHURİYET”

İkinci etkinlik de yine Üniversite Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde, Üniversite Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Rektörlük Atatürk İlke ve İnkılâp Tarihi Bölümü iş birliğinde düzenlenen “101. Yılında Cumhuriyet” panel oldu.

Panele, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Şenay Özdemir Gümüş, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerife Yorulmaz, panelistler Öğr. Gör. Dr. Hasan Kendirci, Öğr. Gör. Cafer Yalçın, öğretim elemanları ve öğrenciler katılım gösterdi.

Prof. Dr. Şerife Yorulmaz moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, ilk olarak Öğr. Gör. Dr. Hasan Kendirci, “Meşrutiyetten Cumhuriyete Halkçılık Düşüncesinin Gelişimi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

 

“EFENDİLER, BİZ KİMSEYE BENZEMEMEKLE İFTİHAR EDERİZ, ÇÜNKÜ BİZ BİZE YETERİZ”

Kendirci, İmparatorluk geleneğinden gelen bir toplum olduğumuzu vurgulayarak, halkın özne konumuna gelmesinin yeni bir durum olduğunu belirtirken, yirminci yüzyılın başlarından itibaren de halkın gündemine girmesi ve özne olarak kabul edilmesi üzerine tartışmaların başladığını ifade etti. İkinci Meşrutiyet’in başlarından itibaren halkın öneminin artığını ve bu dönüşümün nasıl yaşandığını, hangi amaçlarla halkı gündemine aldığını katılımcılara aktaran Dr. Kendirci, bu sürecin Cumhuriyet’e uzanan mirasını değerlendirerek, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1921’de mecliste yaptığı konuşmada kullandığı “Efendiler, biz kimseye benzememekle iftihar ederiz, çünkü biz bize yeteriz” sözlerini hatırlatarak Türk toplumunun özgün yapısının ne Rusya’ya ne de Batı’ya benzediğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

 

SON PANELİST OLAN ÖĞR. GÖR. CAFER YALÇIN İSE, “MONARŞİDEN CUMHURİYETE TÜRK SİYASAL DEVRİMİ”

Son panelist olan Öğr. Gör. Cafer Yalçın ise, “Monarşiden Cumhuriyete Türk Siyasal Devrimi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Yalçın, egemenliğin halka devrinin gerçekleştiği süreçte, özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında üst yapı devrimlerinin nasıl hayata geçirildiğini anlattı. Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Türk Devrimi’nin hedeflerine değinen Yalçın, üst yapı devriminin monarşiden Cumhuriyet'e doğru bir dönüşüm sağlamayı amaçladığını belirtti.  Öğr. Gör. Yalçın, halkın öne çıkarılması, halk iradesinin önem kazanması, vatandaşlık kavramının ortaya çıkışı ve hakları olmayan tebaadan yurttaşa geçiş süreci üzerinde durdu, Türk devriminin birçok alanda gerçekleştirilen atılımlarla geliştiğini; başta siyasi alanda olmak üzere eğitim, kültür, sosyal ve ekonomik alanlarda önemli dönüşümlerin gündeme geldiğini söyleyen Öğr. Gör. Yalçın, konuşmasını Türkiye’deki çok partili hayata geçiş sürecine değinerek noktaladı.

 

“BEDEL ÖDEDİK”

Panelin sonunda söz alan moderatör Prof. Dr. Şerife Yorulmaz, birçok ülkede bu tür siyasal devrimlerin büyük mücadelelerle ve kan dökülerek elde edildiğini vurguladı. Prof. Dr. Yorulmaz, "Bizde bedel daha az ödenmedi, arkadaşlar. Yaklaşık on yıllık bir savaş sürecinde verdiğimiz şehitler, kurulan demokratik cumhuriyetin elde edilmesi yolunda verilmiştir. Hepsini, başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere saygıyla anıyorum," dedi. Prof. Dr. Yorulmaz, ileride yeni Cumhuriyet panellerinde bir araya gelmeyi dileyerek katılımcılara teşekkür etti.

Panel, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Şenay Özdemir Gümüş tarafından moderatör ve panelistlere teşekkür belgesi takdim edilmesinin ardından sona erdi.

 

“ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ SANAYİ POLİTİKASI”

Üçüncü ve son etkinlik ise Üniversite Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlendi. “Erken Cumhuriyet Dönemi Sanayi Politikası” başlıklı seminer, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminere, Üniversite Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Eray Mert Tekin, öğretim elemanları, idari personel ile öğrenciler katıldı.

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Üniversite Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğr. Gör. Dr. İbrahim Halil Aytar tarafından “Erken Cumhuriyet Dönemi Sanayi Politikası” Başlıklı sunum gerçekleştirildi.

 

“KURTULUŞ SAVAŞI SONRASI BAĞIMSIZLIK YOKTAN VAR EDİLDİ”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerim rahmet ve minnetle anarak konuşmalarına başlayan Öğr. Gör. Dr. İbrahim Halil Aytar, 1923 öncesi Türk sanayisinden bahsederek, “Cumhuriyet bilindiği gibi birinci dünya savaşı ve onu izleyen zorlu bir bağımsızlık savaşından sonra 1923 yılında kurulmuştur. Kurtuluş savaşı sonrası yoktan var edilen bağımsızlık ve bu bağımsızlığı kalıcı kılmak içinde bir yandan üretmek, öbür yandan çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak gerekiyordu. 1923 yılı itibariyle çoğu kırsal alanda yaşayan 12 milyonluk bir nüfus ve kişi başı 45 dolar olan bir milli gelir vardı. Ayrıca Lozan Antlaşması sonrası Osmanlıdan kalan yaklaşık 86,5 milyonluk bir borç, kırık dökük birkaç fabrika ve imar edilmeyi bekleyen bağımsız bir cumhuriyet. Kısacası 1923 yılı itibariyle ülkenin ekonomik durumu bu şekilde özetlenebilirdi.” dedi.

Daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’ndaki başlıca sanayi gruplarından ve Cumhuriyet dönemi sanayisinden de bahseden Öğr. Gör. Dr. İbrahim Halil Aytar, son olarak da Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan fabrikalarla ilgili katılımcılara bilgiler vererek sözlerini noktaladı.

Seminer, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Eray Mert Tekin tarafından, Öğr. Gör. Dr. İbrahim Halil Aytar’a teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.