Daha yılın başlarında o kapkara günü yaşadık, ülkece yıkıldık.
50 binin üzerinde canımızı göz göre göre diri diri toprağa gömdük. Acısı hala çok taze, o sızı hiç dinmeyecek içimizde. O 6 Şubat hiç unutulmayacak ömrümüzde.
Hala binlerce insan çadırlarda yaşam mücadelesinde.
İşte yine kış geldi; yağmur, çamur, kar, dolu, fırtına…
Binlerce çocuk, binlerce bebek, binlerce kadın, binlerce erkek, binlerce yaşlı, binlerce hasta bu kışı da çadırlarda tir tir titreyerek geçirecek.
“Yaralarımızı bir an önce saracağız”, “Hiçbir vatandaşımızı aç ve açıkta bırakmayacağız” naralarından “Yaralarımızı sarmaya başladık” cümlesine geçeli çok oldu ama hala binlerce insan aç ve açıkta…
***
2023 kabus gibi çöktü üstümüze.
Türkiye uçuşa geçecekken enflasyon füze gibi uçtu, yıktı geçti.
2022’de 150 liraya yediğimiz et bugün 450 lira; 130 liraya yediğimiz kıyma 350 lira oldu.
2022’de 100 liraya aldığımız bot bugün 2 bin lira; 200 liraya aldığımız mont 3 bin lira oldu.
2022’de aylık 4 bin lira ödediğimiz ev kirası bugün 20 bin lira oldu.
Ekmek, peynir, yumurta, sebze fiyatlarını yakala yakalayabilirsen.
Meyveyi saymıyorum bile, çünkü artık o lüks.
Kestanenin tanesi bile 10 lira olmuş canım ülkemde; kilosunu yazmaya elim gitmiyor bir türlü.
Mutfaklar yangın yeri…
***
2023 silindir gibi ezdi geçti hepimizi.
İşçi, memur, emekli, mavi yakalısı, beyaz yakalısı bırakın ay sonunu getirmeyi, günü kurtarmanın derdinde.
Bırakın sağlıklı beslenmeyi, artık aldığımız maaş ev kirasına yetmiyor.
Emeklim 7 bin 500 lirayla bir kuru ekmeğe talim ediyor.
Dul ve yetimler 3 bin 500 lirayla yatağa aç giriyor.
Asgari ücret çoktan eridi bitti.
Gözler yine açıklanacak yeni asgari ücrete çevrildi.
Milyonlar yıllık enflasyon oranını bekliyor alacağı 3 kuruş zam için.