Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

TAŞLARI BAĞLI ŞEHİR!..


10.04.2025

Mersin Limanını 2017’den bu yana işleten kısa adıyla MIP’nin uygulamaları ile Mersin kamuoyunun mücadelesi sürüyor.

Mücadele dediğime de pek aldırmayın.

“Ediyormuş, ediliyormuş” gibi yapılıyor aslında.

Az veya çok mücadele anlamında gerçekten emek veren dostları üzmüş olmak istemem ama geldiğimiz nokta bana bunu anlatıyor.

Liman işleticisi şirket bildiğini okuyor.

Rıhtım yapıyor kafasına göre.

Uzatıyor.

Kısaltıyor.

Derinleştiriyor.

Parasına para katıyor.

Bir şey demem.

Ama şehrin geleceğini karartmalarına göz yumanlardan olmam.

Deniz dibine çökmüş asbestli atığı çıkarıyor ama ne yaptığını nasıl bertaraf ettiğini kimse bilmiyor.

Aklı erenler yine denize boca ettiğini, Akdeniz’i uzun yıllar geri dönülemeyecek şekilde zehirlediğini söylüyor.

Ama;

Durdurulamıyor.

Gazeteler yazmıyor.

TV’ler görmüyor.

Radyolar işitmiyor.

STK’lar seyrediyor.

Dernekler susuyor.

Bazıları var ki;

Susmaları yetmiyor “sponsor” olsun diye şirketin kapısında yatıyor.

Yerel yönetimler kendilerini devre dışı bırakmak adına tek ayakları üzerinde kırk takla atıyor.

Kent konseyleri mezarlıktan geçmem modunda havaya ıslık çalıyor.

Siyasi partileri böyle zor zamanlarda ara ki; bulasın!..

Düz Mersinli vatandaş ise kendi geçiminin derdine düşmüş, düşürülmüş, üstelik konudan büyük ölçüde bihaber.

Koca şehir suspus olmuş seyrediyor.

Üç beş kent sevdalısı dernek, bir kaç kent sevdalısı insan arada bir ayağa kalkmak istiyor ama ne fayda;

Kent ayağa kalkmıyor.

Kaldırılamıyor.

İzole olmuş.

Felçleştirilmiş.

Vurdumduymazlaştırılmış.

Pasifize edilmiş.

Arsızları serbest bu şehrin.

Taşları bağlı.

Önceki gün biraz kıpırdamaya çalıştı Mersin.

Mersin Çevre Platformu öncülüğünde Adliye önünde bir araya gelen çevreciler, “MIP suç işlemeye devam ediyor” başlığıyla bir basın açıklaması yaptılar.

MIP Şirketi’nin Atatürk Parkında liman genişleme çalışmaları nedeniyle denize tonlarca asbest karışımlı malzeme dökümünün devam ettiği iddiasını gündeme getirdiler.

Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şubesi başı çekti, suç duyurusunda bulundu MIP hakkında. 

Bir gün sonra;

Yani dün.

Yine kılını kıpırdatmadı bu şehrin gazeteleri, TV’leri, radyoları, ağır abi yazarları, sosyal medya kalemşörleri.

Sözde Kent Konseyleri, STK’ları, dernekleri.

Kanaryaları sevdiler, korudular da; yok olup giden Atatürk Parkı’nı, kentin mücevheri limanımızın gözümüzün önünde yitip gidişini görmezden geldiler.

sularında yüzmeyi öğrendiğimiz,  kıyısında soluklandığımız, belki bir bira içip aşık olduğumuz, önce terk edildiğimiz, sonra kavuştuğumuz, onlarca anlarımıza, anılarımıza şahitlik etmiş limanımızın bizlerden adeta çalınması, parlak mavisinin  grileşmesi, kararması, martıların bile terk etmesi umurlarında olmadı.

Bir Abdullah Ayan olamadılar.

Bir Haberci Gazetesi kadar yaşam alanımızı, Mersin’imizi koruma adına mücadeleye katkı veremediler, vermediler.

Hele o yerel yönetimler.

Halkın parasını çarçur etmeye.

Bu şehrin mallarını, mülklerini satmaya.

Bilmem nerenin nesini koruma derneklerine kırk kişiyle destek ziyaretlerine.

Parasını halkın ödediği sofraları kurmaya, millet kesesinden verdikleri iftarlara  vakit ayırdılar da;

Mersin’i koruma adına bir küçük eyleme, bir suç duyurusuna destek olmaya, katılmaya zaman bulamadılar.

Yazıklar olsun demeyeyim amma;

Bize de müstahak be kardeşim!.

 

**

Sevdiğim Laflar:

“MESELELERİ MESELE ETMEZSENİZ, ORTADA MESELE KALMAZ…”

(Süleyman DEMİREL)

ARŞİV YAZILAR