Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

GENELGE İLE DEMOKKRASİ ARANIR MI?..


19.09.2024

CHP genel merkezi iç içe geçen belediye-örgüt ilişkisinin yarattığı olumsuzluklara çare arıyor.

Bu nedenle 11 Eylül’de bir genelge çıkardı genel merkez.

Tüm il ve ilçe başkanlıklarına gönderildi.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin, Gül Çiftçi Binici, Genel Sekreter Selin Sayek Böke’nin imzaları var genelgenin altında.

Kamuoyunda çok dillendirilmese de çok önemli bir soruna el atıldığını düşünenlerin sayısı çok fazla parti içerisinde.

Sorunun tarifi şöyle genel merkeze göre;

“Örgüt belediyeye, belediye örgüte karışıyor.

Özellikle parti kongrelerinde belediye çalışanlarının adaylığı, delegeliği seçim sonucunda

belirleyici unsur oluyor.

Bakıyorsunuz kurultayda, falanca belediyede çalışan şu kadar kişi kurultay delegesi yapılmış.

O isimler, belediye başkanının isteği doğrultusunda hareket ediyor.

Bu durum belediye başkanına o şehirdeki parti örgütü içerisinde çok büyük güç kazandırıyor.

O kişiler de başkana yakın olmanın karşılığını görevini sürdürerek, ya da daha üst

görevlere getirilerek alıyor.

Ne yazık ki siyaset böyle işliyor.”

Böyle kapalı devre işleyen bir siyasi yapıda demokrasiden söz etmek abesle iştigal etmekten öteye geçemez.

Geçmiyor da zaten.

Mersin’i gözünüzün önüne getirin ne demek istediğimi anlarsınız.

Defalarca yazdım.

“CHP artık Mersin’de Beyefendi’nin partisi haline gelmiştir.”

“Bu günden sonra CHP’de hiç kimse değil bir yere başkan adayı olmak, delege adayı bile olamaz” diye de eklemiştim.

Gelinen nokta tamda benim işaret ettiğim yerdir.

Kurultayda Mersin delegasyonunun yarattığı rezalet daha unutulmadı.

Delegeler CHP’nin askeri olmak yerine mideden bağlandıkları Beyefendi’nin askeri haline getirilirse rezaletin neden yaşandığı daha kolay anlaşılır.

CHP genel merkezinin yayınladığı genelge işte bu hastalıklı durumu düzeltme, örgütleri demokratikleştirme ve özgürleştirme amacını taşıyor.

Düzelir mi veya düzeltilebilir mi çokta umutlu değilim.

Çünkü zamanlama ve özellikle uygulama açısından ciğeri kediye emanet etmekle eşdeğer bir durum söz konusu bugün itibariyle.

“Laf olsun genelgesi” olarak kalma ihtimali hayli fazladır.

“Al gülüm, ver gülüm” modeline uygundur.

Diyeceğim bu hastalıklı durum büyüğünden küçüğüne örgütlerin en kılcal uçlarına kadar işlemiş durumda.

Bu rezil hastalığa bulaşmış sözde partili yöneticilerin mideden bağlandıkları efendilerinin istediklerini yapmak adına bulaşmayacakları, cesaret edemeyecekleri usulsüzlük, arsızlık, yolsuzluk olmadığını düşünüyorum.

Bu memlekette demokrasi havarisi geçinip, “demokrasicilik” oyunu oynayanları görmekten bıktım, usandım çünkü.

Diyeceğim o ki;

Genelgeye inanıyorum da.

Uygulayacak olanlar sıkıntılı.

 

**

Sevdiğim Laflar:

“DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN!..”

ARŞİV YAZILAR