Haber Merkezi
Mersin Üniversitesi (MEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi'nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Türkiye Felsefe Kurumu iş birliğinde hazırladığı "21. Yüzyılda Humanizmi Yeniden Düşünmek" adlı panel, 2 ve 3 Kasım tarihlerinde Üniversite Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.
Rektör Yardımcımsı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, rektör danışmanları, dekanlar, akademik ve idari personel birlikte üniversite dışında da yoğun bir katılım sağlanan panel, Atatürk ve tüm şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve hep birlikte İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
İki gün boyunca 4 oturum şeklinde gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasında Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, "Genel olarak hümanist felsefeye dayanan Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılında Üniversitemiz de bir takım etkinlikler düzenledi ve düzenlemeye de devam edecek. Felsefenin önemli bir akımı olan hümanizm konusunda çok önemli bu toplantı iki gün boyunca sürecek. Fikirlerinden yararlanacağımız çok değerli konuşmacılarımız olacak. Bu organizasyonu düzenleyen İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültemizle birlikte UNESCO Türkiye Milli Komitesi'ne ve Türkiye Felsefe Kurumu'na ve bu önemli işte emeği geçen, katkı sunan herkese teşekkür ederim. Elbette hümanizm hepimizin kulağında ve dilinde olan bir kelime. Birkaç bin yıllık tarihi olan, insanı odağı alan, çevresini de düşünerek insan refahını önceleyen bir akım. Yaklaşık 200 yıl önce de bir isme kavuşmuş olan bir akım. Bir bilim insanı olarak beni en çok ilgilendiren öğesi, akılcılık. Herhangi bir olgunun nedenini sorgulamak çok önemli. Bir insan olarak ikinci unsuru, empati yapmak. Hepsinden önemlisi de insanlara ve canlılara önem vermek. Biz geniş bir ekolojik çevrede yaşıyoruz. Hümanizm, bu üç unsuru bir araya getiren önemli bir akım. İnsanoğlunun binlerce yıllık tarihinde olguları, fenomenleri açıklama bazında pek çok doğa üstü açıklamalar da meydana gelmiş. Ancak hümanizmin yaklaşımı elbette akla dayalı. Bilimi rehber alan bir yaklaşım. İnsanın davranış biçimine ilişkin ahlaki değerlerinin nasıl oluştuğuna da değinen bir akım. İnsanoğlu kendi başına da ahlaki değerlerini ve başkalarına nasıl davranması gerektiğini gayet iyi düzenleyebilecek yetenekte. O güzel prensibi uyguladığımızda dünya düzeninde düzgün bir toplum olabileceği görülüyor. Hümanizmin temel prensiplerine baktığımda kendim için de çok önemli değerler grubu olduğunu gördüm." dedi.
Bu temel prensiplerin yani bir bireyin toplum içinde yaşarken uygulaması gereken taahhütlerin; fedakarlık, eleştirel kritik düşünme, empati, çevrecilik, etik gelişme ve olgunlaşma, adil ve iyi insan olma, küresel farkındalık, sorumluluk, hizmet ve katılım, alçakgönüllülük, barış ve sosyal adalet olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, "Bugün çok büyük bir dram ile karşı karşıyayız. Dünyanın farklı noktalarında, en önemlisi çok yakınımızda bir trajedi yaşanıyor. Çocuklar, insanlar öldürülüyor. Ve biz buna sessiz kalamayız. Normalde insanların huzurlu yaşayabilmesi en doğal hakkı. Eşitsizliklerin giderilmiş olduğu bir toplumda yaşamak da bireylerin en doğal hakkı." ifadelerini kullanarak tüm katılımcılara teşekkür etti.
Daha sonra söz alan Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu üyesi panelin onur konuğu Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, "Hümanizm, aşılması gereken bir anlayış olarak karşımıza çıkarılıyor." diyerek konuşmasına başladı. Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, "Hayvan haklarından, doğa haklarından söz ediliyor. Metaverse gibi sözcükler uyduruluyor. Benim görebildiğim kadarıyla bu iddaaları ortaya atanlar, insanın özelliğini oluşturan karakteristiklerine bakmıyor. Diğper canlılarla ortak yanına Schopenhauer'in "doğanın fabrikasyonu" olarak adlandırdığı insanın ya da "kafer döğüşü" yapmaya kalkışanların bu ortak yanına bakarak konuşuyor." dedi.
Hümanizmin, bütün anlama biçimleri de hesaba katıldığında, insanın değerine ilişkin bir görüş olduğunu belirten Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, "Tür olarak insanı en değerli varlık olarak görmek, dolayısıyla ona, değerine uygun muamele gösterilmesini istemek oluyor. Hümanizm kavramına farklı içeriklerin atfedilmesi, hümanizmin dünyanın fartklı zaman ve mekânlarda insanlara muamele etmeye ilişkin gerektirdikleri hakkındaki farklı görüşlerin olmasıyla ilgisi olsa gerek." ifadelerini kullandı.
Ülkemiz ve dünya insanları için nasıl daha iyi bir gelecek kurulabilmesi konusuna da değinen Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, "Yapmamız gereken şey, "Neden?" sorusunu cevaplandırmaktır. Buna doğru ilk adım da, eğitimin bütün kademelerinde insan haklarının etik eğitimine yer vermektir." diyerek, bu önemli toplantıya ev sahipliği yapan üniversite ve yetkililerine teşekkür etti.
Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Panelin ilk gününde; Prof. Dr. Yusuf Örnek'in oturum başkanlığını yaptığı ve konuşmacı olarak Prof. Dr. Taşkıner Ketenci, Prof. Dr. Boğos Levon Zekiyan ve Prof. Dr. Saffet Babür'ün yaptığı "Hümanizm: Kavramları ve Tarihi" başlıklı konuşma ile yine oturum başkanlığını Prof. Dr. Yusuf Örnek'in yaptığı ve konuşmacı olarak Prof. Dr. Hatice Nur Erkızan, Prof. Dr. Güncel Önkal ve Doç. Dr. Yaylagül Ceran Karataş'ın yaptığı "Hümanizm: Günümüzdeki Tartışmaları ve Geleceği" başlıklı konuşmalar gerçekleşti.
Panelin ikinci ve son gününde yine iki oturum yapıldı. Prof. Dr. Zehragül Aşkın'ın oturum başkanlığını yaptığı "Türk Düşüncesinde Hümanizm" adlı oturuma konuşmacı olarak Prof. Dr Haluk Erdem, Prof. Dr. Harun Tepe ve Doç. Dr. Mustafa Günay katılırken oturum başkanlığını Prof. Dr. Betül Çotuksöken'in yaptığı son oturumda etkinliğin genel değerlendirmesi yapıldı. Son oturuma konuşmacı olarak Prof. Dr. Zehragül Aşkın, Prof. Dr. Eyüp Erdoğan ve Prof. Dr. Efrumiye Ertekin katıldı.
Tüm oturumlardan sonra izleyiciler tarafından sorulan sorulara konuşmacılar tarafından cevap verdiği "21. Yüzyılda Humanizmi Yeniden Düşünmek" adlı panel, iki gün boyunca oldukça coşkulu ve verimli geçti.