Mersin Üniversitesi’nde “Milli Mücadelede Mersin” başlıklı Konferans düzenlendi. Konferansta Prof. Dr. Refik Turan, “Mersin, günümüzde hala daha Türkiye’nin kader çizgisi. Bu bakımdan her yönüyle ülkemizin her karış toprağı önemli ama Mersin biraz daha önemli.” dedi.
Haber Merkezi
Mersin’in düşman işgallerinden kurtuluşunun 101. yıl dönümü etkinliği kapsamında Üniversite Mâarif topluluğu tarafından organize edilen ve Türk Tarihi Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan’ın konuşmacı olduğu “Milli Mücadelede Mersin” başlıklı konferans düzenlendi.
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansa, Üniversite Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Çağrı Çetin, Üniversite Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Fatih Kara, Mersin Kamu-Sen İl Başkanı Metin Ercan, dernek başkanları ve üyeleri, öğretim elemanları ve öğrenciler katılım gösterdi.
“MERSİN, GÜNÜMÜZDE HALA DAHA TÜRKİYE’NİN KADER ÇİZGİSİ”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Mersin’in önemine vurgu yaparak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Refik Turan, “Mersin, bin bir endemik bitkinin doğduğu, büyüdüğü yer. Aynı zamanda limanıyla, Akdeniz’i ile Türkiye’nin dışa açıldığı mekân. Mersin, pek çok haçlı atlılarının çiğnemeye çalıştığı ama çiğneyemediği mekân. Mersin, Birinci Dünya Savaşı'nın sona erdiği geniş mekânlardan, ana gözlerden birisi. Mersin, günümüzde hala daha Türkiye’nin kader çizgisi. Bu bakımdan her yönüyle ülkemizin her karış toprağı önemli ama Mersin biraz daha önemli” dedi.
Konuşmasına tüm dünya savaşlarının ardından dünyada yeni bir düzen ve yeni bir başlangıç hâli olduğuna dikkat çekerek devam eden Prof. Dr. Turan, bu süreçlerde yaşanan olaylardan, anlaşmalardan ve daha sonrasında ortaya çıkan siyasal, ekonomik ve toplumsal gelişmelerden bahsederek konukları bilgilendirdi.
“3 OCAK, SADECE MERSİN’İN DEĞİL TÜM ÇUKUROVA’NIN İSTİKLAL MÜCADELESİ HİKAYESİ”
Milli mücadele döneminde düşman askerlerinin Mersin’e girdikten sonra batıda Silifke ve Silifke Çayı, doğuda Adana, Tarsus ve Maraş bölgesine kadar işgali uzattıklarını ve başlarda beraber olan İngiliz ve Fransızların 1919’da yapmış oldukları anlaşmayla bölgeyi tamamen Fransa’ya devrettiklerini söyleyen Prof. Dr. Refik Turan, “Atatürk ise bu bölgeleri çok iyi tanıyordu. Özellikle Sivas Kongresi’nden sonra Mersin, Adana, Pozantı bölgesinin işgalden kurtarılması konusunda süratle planlar yapıldı ve yeni birlikler oluşturuldu. Bu bölgelerdeki bütün yollar, dağlar, vadiler, yaylalar işgalcilere adeta zindan oldu. Silifke’den başlayarak hiçbir işgal kuvvetinin can güvenliği kalmadı. Harika bir mücadele. Mersin’in, Tarsus’un, Silifke’nin, Adana’nın köylerindeki gençleri, insanı, kahramanlarımızı unutmamak lazım.” şeklinde konuştu.
Aldıklarını yenilgi sonrası Türk kuvvetleri ile konuşup anlaşma talebinin Fransızlardan geldiğini anlatan Prof. Dr. Turan, 3 Ocak 1922 Mersin’in kurtuluşunun hikayesinin aslında bütün Çukurova’nın bir istiklal mücadelesi hikayesi olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.
Konferans sonrasında Üniversite Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Akdağ tarafından Prof. Dr. Refik Turan’a plaket takdimi gerçekleştirildi.