Mersin’in Silifke ilçesinde dünyanın en güzel koyları arasında gösterilen Tisan yarımadasındaki yapılaşma durdurulamazken, Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) yaratılan çevre tahribatına dikkat çekerek, “Kamusal denetimlerin arttırılması ve bölgenin koruma altına alınması zaruridir” çağrısı yaptı.
Haber Merkezi
Mersin’in Silifke ilçesinde dünyanın en güzel koyları arasında gösterilen Tisan’ın yapılaşmaya açılmasına itiraz eden mimar ve mühendislerin, aradan geçen 1,5 yılda Mersin 1. İdare Mahkemesi’nin ‘davaya taraf olamazsınız’ kararına tepkiler sürüyor.
Son olarak Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şubesi, yaptığı yazılı açıklama ile Tisan Mahallesi'nde yapımı devam eden otel ve konut inşaatlarıyla ilgili son durumu gözler önüne serdi.
SAHİL ŞERİDİNDEKİ YAPILAŞMA KIYI KANUNUNA AYKIRI
Silifke İlçesi Hacıishaklı Mahallesi 3067 ve 3068 parseller için, Silifke Belediyesi tarafından 2023 yılı Mart ayında toplam 180 bin metrekare inşaat alanına sahip 139 konut ve 20 bin metrekare inşaat alanına sahip bir otel projesi için yapı ruhsatı verildiğinin anımsatıldığı açıklamada. “Ancak bu parsellerin sahil şeridinde kaldığı ve kısmi yapılaşma kararı alınmaksızın söz konusu parsellerde, imar durumu ve ruhsat düzenlenmesi Kıyı Kanunu'na aykırı olduğu ve bu nedenle ruhsatların iptali için dava açıldığına dair il koordinasyon kurulu tarafından bilgilendirme yapılmıştır. Bu süreçte, ruhsatlara açılan davaya ek olarak, ruhsata esas planlara ilişkin de müdahil olunan dava süreci devam etmektedir.
ÇED BİLMECESİ!
Proje ile ilgili, 285 adet blok, 1150 adet konut ve 7 adet dükkândan oluşacak konut projesi için 07.03.2023 tarih ve 5896752 sayı ile ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiştir. Daha sonra ÇED alanında kurulacak olan rezidans bloğundan vazgeçilmiş ve rezidans bloğu yerine otel kurulması planlanmıştır. Bu kapsamda ÇED alanı aynı kalacak şekilde revize edilip proje değişikliğine gidilmiş ÇED Gerekli Değildir Kararı alınmıştır.
TİSAN, ULUSLARARASI KORUMA ALTINDA
Bilindiği üzere 20/2/1984 Tarih ve 18318 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ (BERN Sözleşmesi) uyarınca ‘Akdeniz Foku Yaşama ve Üreme Alanları’ olarak Tisan Yarımadası kıyıları, koruma altına alınmıştır. Bu tip alanların, ekolojik mirasımızın ve çevrenin korunması için oldukça önemli ve zaruri noktadadır.
Doğası gereği doğal kaynakların büyük bir tüketicisi olan inşaat endüstrisi, sera gazı emisyonlarının ve atıklarının önemli bir kısmını oluşturarak çevreye en fazla zarar veren sektörlerden biridir.
TİSAN’DA İNŞAAT ATIKLARI TEHLİKESİ
Tisan Adası ve çevresinde süren inşaat çalışmalarında çevre ve atık yönetimine dair süreç nasıl işlemektedir?
İnşaat endüstrisi ve düzensiz turizm faaliyetleri ile birlikte kentlerde iklim değişikliği, küresel ısınma ve sınırlı doğal kaynakların bozulması endişeleri artmaktadır. İnşaat sektörü kaynaklı oluşabilecek birçok çevre sorunu yaşanmakla birlikte atık yönetimi en temel unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan en önemlileri arasında temel kazı ve alan çalışmaları sonrasında ortaya çıkan hafriyat atığı olduğu bilinmektedir.
İlgili Projenin ÇED süreci kapsamında yayınlanan raporda atık yönetimine dair temel bilgiler ve verilen taahhütler yer almaktadır. Tisan Adası ve çevresinde süren inşaat çalışmalarında çevre ve atık yönetimine dair süreç nasıl işlemediğine dair gerek bölge halkı gerekse bizler son derece endişeli olduğumuzu ve bazı sorulara cevap aradığımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
HAFRİYAT NEREYE DÖKÜLÜYOR?
İnşaat aşaması sırasında ortaya çıkan atık miktarının ne kadarının temel kazı çalışmaları sırasında, ne kadarının bitkisel toprağın hafriyat sırasında meydana geldiği ve toplam hafriyat miktarı olan 504 bin 560,625 tonun ne kadarının Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin gösterdiği döküm alanlarına gönderilerek düzenli olarak bertaraf edildiği ve aynı zamanda gelişi güzel çevre alanlara dökülen hafriyat atığının olup olmadığı soruları önem kazanmaktadır.
Ayrıca, Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine uyulup uyulmadığına dair ilgili kurumlarca denetlenip denetlenmediği, eğer denetletiliyorsa kamuoyuna teknik bilgilerin sunulması son derece önemlidir.
ÇEVRE TAHRİBATI KAÇINILMAZ
Diğer yandan inşaat aşamasında herhangi bir dolgu işleminin olup olmadığı son derece önemlidir. Proje kapsamında konut inşaatı süresince geçici ve seyyar konkasör tesisi kullanılması öngörülmüş olup ortaya çıkabilecek toz emisyonu, tesisten ve konut inşaatından kaynaklı gürültünün etkileri, diğer ekolojik kayıpların izlenmesi oldukça önemli olup Tisan adası ve yakın çevresinde gerçekleşecek olan çevre tahribatı çevre koruma alanına zarar verebilir nitelikte olabileceği gibi Akdeniz foklarının ve kıyı şeridindeki falezlerin olumsuz yönde etkilenmesi muhtemel olacaktır.
“KAMUSAL DENETİMLERİN ARTTIRILMASI VE BÖLGENİN KORUMA ALTINA ALINMASI ZARURİDİR”
Kamusal denetimlerin arttırılması ve bölgenin koruma altına alınması zaruridir. Unutulmamalıdır ki Yeşilovacık, Tisan Adası ve yakın çevresi Çevre Koruma Bölgesi olup Akdeniz Fokunun yaşam bölgelerinin karşı karşıya olduğu tehditler ve bölgede yaşanabilecek muhtemel çevre tahribatları önlenmesi güç sorunları da beraberinde getirecektir. Bölge halkı ve Mersinliler yaşanılan çevre sorunları hakkında yoğun tepki içerisinde olup Tisan Adası ve çevresinde kamusal denetimlerin arttırılmasını, gerçekleşen yapılaşma bir an önce durdurulmasını, bölgenin rehabilitasyonun sağlanmasını ve korunacak doğal alanda b yaşanabilecek çevre sorunları ve ekolojik kayıplarının bir an önce önüne geçilmesi gerekliliğini talep etmektedirler.
MERSİN’DE KENT VE ÇEVRE BASKISI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR
Özellikle son yıllarda Mersin’de gerçekleştirilmesi planlanan sanayi yatırımları, liman faaliyetleri ve kentleşme sonucunda ortaya çıkan ve geri dönüşü olmayan ‘Kent ve Çevre’ sorunlarıyla karşı karşıya kalınmıştır.
Özellikle, Mersin Liman faaliyetleri ile birlikte Seka Limanının genişlemesi ve geri sahasının sanayi ve depolama alanı olarak inşa edilme çabası, Balık Çiftliklerinin kontrolsüzce sayısının arttırılmak istenilmesi, deniz kirliliğinde yaşanılan olağan artış ve biyolojik kayıplar, merdiven altı olarak tabir edilen geri dönüşüm tesislerinin toplum ve çevre üzerindeki aşırı baskısı, taş ocağı ve maden ocaklarının sayısının artması, nükleer enerji santrali inşaatının devam etmesi ve çevre koruma alanı olan Tisan adasında yaşanılan yapılaşma Mersin’in çevresinin ve ekolojik doğal alanlarını üzerindeki baskının arttığı ve artan çevre sorunlarıyla birlikte Mersin Kenti ve halkı hak etmediği bir nokta ile karşı karşıya kalmıştır” denildi.
Doğa cenneti Tisan’a kıyıyorlar! |