Veli –Der Mersin Temsilciliği açıldı

17 Kasım 2024 Pazar 19:07

Öğrenci Velileri Derneği’nin (VELİ-DER) Mersin Temsilciliği faaliyete geçti. Dernek Temsilcisi Temsilcisi İlhan Topaloğlu, eğitimin de paralı hale getirilmesinin veliler, çocukları her geçen yıl daha da artan sorunlar yumağı ile karşı karşıya bıraktığına dikkat çekti.

Hediye Eroğlu

 

Öğrenci Velileri Derneği’nin (VELİ-DER) Mersin Temsilciliği faaliyete geçti. Ata Tenis Kompleksinde basın toplantısı düzenleyen dernek, çalışmaları hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Toplantıya; eğitimciler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katılım sağladı.

 

“ÇAĞDAŞ TOPLUM ÖRGÜTLÜ TOPLUMDUR”

Toplantıda çalışmaları hakkında çalışmalarını anlatan Veli-Der Mersin Temsilcisi İlhan Topaloğlu, “Neden bir araya geldik, neden Veli-Der’e ihtiyaç duyduk sorusunun cevabı ile başlayacak olursak: Çağdaş uygar ülkelerde devlet, her şeyi kendisi yönetmez sivil toplum kurumları bu sorumluluğu devlet adına üstlenir. Devlet sadece denetleyicidir. Örneğin İsveç'in, Norveç’in nüfusları 10 milyon iken dernek, sendika, birlik kooperatif üyesi insan sayısı yüz milyon civarıdır. Bu rakam bir bireyin ortalama 10 sivil toplum kurumuna üyeliğine karşılık gelir. Yani çağdaş toplum örgütlü toplumdur.

Sosyal devletin temel görevi: Güvenlik, eğitim, sağlık hizmetlerinin birinci derece devlet tarafından, devlet güvencesiyle sunulmasıdır.

Anayasamızın 42. maddesinde de temel eğitimin parasız ve zorunlu olduğu belirtilmiştir.

Anayasamızda Milli Eğitim Temel Kanunu’nda ve buna bağlı diğer yönetmeliklerde çocuğun yüksek yararı daima öncül ilke olarak ele alınmıştır.

Ancak bu üstün yararın sadece yasalarda yer alması yetmiyor. Bunun işlevselliği ve farkındalığına da ihtiyaç vardır.

Veli-Der bu farkındalığı sağlamada, bu işlevselliği harekete geçirmede belirgin bir rol oynayacaktır” dedi.

 

“VELİ-DER, FARKINDALIĞI ARTIRMAYI AMAÇLAR”

Eğitimin, eğitim bilimi uzmanlarınca, sadece eğitimcilere bırakılamayacak kadar çok yönlü ve etkinlik alanı olduğu tanımlandığına dikkat çeken Topaloğlu, “Şöyle ki eğitim ortamı okul/çevre -öğretmen -eğitim araçları, programları, politikaları, istihdamı, iletişimi eğitimin değişkenleridir.

Veli- Der de bu değişkenlerden birisi olarak çocuğun üstün yararı ile çocuğa en yararlı olana dair farkındalığı artırmayı amaçlar.

Veli-Der’in en büyük işlevlerinden biri de özgür bir kürsüden eğitim hizmetinin talep edilmesi, eğitimin niteliğinin daha kaliteli olması yönünde kontrol etkeni oluşturması, eğitim hizmetini verenlerden daha iyi hizmeti talep etme konusunda taraf olmasıdır.

 

“SİZLERDEN DE VELİ-DER’E KATILMA, KATKI SAĞLAMA, YÖNÜNDE DESTEĞİNİZİ İSTEYECEĞİZ”

Ülkemizde işçilerin, memurların hak arama talep mevzilerinde son yıllarda daralmalar görülmektedir.

Tam bu süreçte bizler Öğrenci Veli Derneği olarak hareket alanı daha özgür ve daha geniş olan, eğitim alanına daha geniş bir perspektiften bakabilecek yeteneğe ve güce sahip kişiler olarak öğrencinin üstün yararını savunabilir, koruyabilir olan bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz.

Bu nedenle böyle bir sivil toplum örgütünü Mersin’de de kurma ihtiyacı duyduk. Sizlerden de Veli-Der’e katılma, katkı sağlama, yönünde desteğinizi isteyeceğiz.

Yaşadığımız süreçte yaşama geçirilen politikalarla eğitim hakkı, sağlık hakkı ile tüm kamusal hakların alınıp satılabilir bir meta haline getirilmesine tanıklık ediyoruz. Eğitimin de paralı hale getirilmesi biz velileri, çocuklarımızı her geçen yıl daha da artan sorunlar yumağı ile karşı karşıya bırakıyor.

 

“EĞİTİM BÜTÇESİ DAHA ÇOK ÖZEL OKULLARA, KARŞILAMALARA, UĞURLAMALARA İŞLETMECİLERİNE AKTARILIYOR”

Kamu okullarına temizlik, okul yemeği, personel- öğretmen ataması, için tasarruf tedbirleri gerekçesi ile kaynak aktarılmazken eğitim bütçesi daha çok özel okullara, karşılamalara, uğurlamalara işletmecilerine aktarılıyor.

Özel okulların kamu okullarına oranı son 20 yılda yüzde 4’ten ülkemiz tarihinin en yüksek seviyesine, yüzde 24’e ulaştı. Kamu okullarıyla özel okullar arasındaki eşitsizlik her gün derinleşiyor.

Özel okulların paralı olmasının yanı sıra kamu okulları da kayıt parası, aidat, temizlik görevlisi istihdamı, kulüp ücretleri denilerek paralı hale getiriliyor.

Çocuk işçiliği MESEM projesi ile yaygınlaşıyor. Çocuklarımızın en temel hakkı olan eşit, parasız, laik, kamusal eğitim hakkına erişim azalıyor.

ÇEDES başta olmak üzere hayata geçirilen birçok protokol ile toplumsal cinsiyet eşitliği, laik ve bilimsel eğitim hedef alınmaktadır.

Okullarda temizlik sorunu büyümekte, günlük yevmiye ile güvencesiz insanlar çalıştırılmaktadır.

Ülkemizde eğitim güvenliği, eğitim alan öğrencilerin ve eğitim ortamlarının sağlığı hususundaki yetersizlikler çocuklarımızın güvenli, sağlıklı ortamda eğitim almasına yönelik kaygılarımızı artırıyor.

 

“OKULA ERİŞİM HER ÇOCUĞUN EN TEMEL KAMUSAL HAKKIDIR”

Kalıcı yaz saati uygulaması ile çocuklarımız okula ulaşmak için karanlıkta evden çıkıyor, gece karanlığında eve dönüyor.

Çocukların önce köy okulları kapatıldı. Şimdi de tasarruf gerekçesi ile çocukların taşımalı eğitimle okula ulaşımı ellerinden alınıyor.

Bizim savunduğumuz eğitim ilkesi çağdaş, laik, bilimsel, parasız, kapsayıcı, erişilebilir eğitimdir.

Okula erişim her çocuğun en temel kamusal hakkıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ve valilikler tüm çocukların kamusal eğitim hakkından, okula erişiminden sorumludur. Çocuklarımızın kısıtlanan taşımalı eğitim hakkı geri verilmelidir. 

Okullarımıza acilen yeterli ve kadrolu temizlik görevlisi ataması yapılmalıdır.

Çocuklarımızın yaşamı, sağlığı, kamusal, laik eğitim hakkı, temiz okul ortamında eğitim görme hakkı tasarruf gerekçesine feda edilemez.

İlkokuldan yükseköğretime kadar biz öğrenci velileri ve çocuklarımız, derin bir güvenlik endişesi yaşıyoruz. Bu durumun altında yatan ekonomik, politik ve toplumsal nedenleri biliyoruz. Laik ve kamusal eğitimde, hukuk alanında yaratılan tahribatın bedeliyle karşı karşıyayız.

Tüm bunların yanında son yıllarda sürdürülen eğitim politikaları da okullarda şiddet sarmalını beslemektedir. Müfredat, ders kitaplarının içerikleri, çıkarılan yasa ve yönetmelikler, ÇEDES başta olmak üzere hayata geçirilen birçok protokol ile toplumsal cinsiyet eşitliği, laik ve bilimsel eğitim hedef alınmakta, eğitim din odaklı hale gelmektedir.

Öğrenci Veli Derneği olarak, her türlü şiddete karşı durmaya ve çağ dışı gerici ezberci dogmacı eğitime karşı mücadele etmeye kararlıyız. Daha özgür bir ülke ve dünya için, laik, bilimsel ve kamusal eğitim talebimizi yükselteceğiz. Hiçbir çocuk yalnız büyümeyecek. Hiçbir çocuk ve öğrenci yalnız yürümeyecek” diye konuştu.