Koray Ünlü

Koray Ünlü

SAHİPSİZ KENTİN SAHİPSİZ ÇOCUKLARI...


7.05.2024

Ülke olarak belki de dünyada ender ülkelerden biriyiz. Tarihiyle, doğasıyla, deniziyle, farklı kültürleriyle, etnik gruplarıyla, mezhep farklılıklarıyla Türkiye çok güzel bir ülke. 81 ilde neredeyse farklı güzellikleri içerisinde barındıran bir ülke... Tabi bu illerden belki en özeli Mersin. Neden mi Mersin?

 

Bir kere Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Sunni, Alevi, Hristiyan, Roman gibi birçok farklı mezhep ve etnik kökenli vatandaşların kardeşçe yaşadığı bir il. 321 kilometrelik sahil şeridiyle muazzam bir denize sahip. Şehir mezarıyla dünyada tek... Müslüman ve Hristiyan vatandaşların aynı yerde defnedildiği tek mezarlık sadece Mersin’de var... Yani Mersin aslında Türkiye’nin bir mozaiği...

 

Sadece bu kadar mı? Tabi ki de hayır... Mersin turizmiyle, tarımıyla, sporuyla, tarihiyle belki de dünyada eşi benzeri olmayan bir il. Arabayla yarım saat yolculukla kar keyfinin yapıldığı, hemen aynı zaman diliminde geri dönüşte denize girilebilen ender illerden biri... Bugüne kadar kentte görev yapan hem diplomatik hem de siyasi herkes Mersin’i ‘Akdeniz’in incisi’ olarak tanımladı, tanımlıyor... Ancak gel, gör ki bu görevliler ne yaptılar, ne yapıyorlar....

 

Mersin’de yaşayan hemen hemen herkes kentin efsanesi sayılan Mersin İdmanyurdu’nun maçlarına mutlaka gitmiştir. Bu maçlara gidenler de şu tezahüratı duymuştur. ‘Sahipsiz kentin, sahipsiz çocukları.’ Evet Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri bu kent resmen sahipsiz kalmış. Yeri gelmiş 2 bakan bile görmüş bir şehir, her anlamıyla bakir kalmış, gelen herkes verdiği sözleri tutmadan gitmişler... Ne merkezi ne yerel yöneticiler bu kentin bir dünya kenti olması için çalışmayı bırakın, kentin geri gitmesini sağlamışlar...

 

Turizm kenti denmiş, turizmde geri gidilmiş... Tarım kenti denmiş, tarımda geri gidilmiş... Spor kenti denmiş, sporda geri gidilmiş... (İyi ki Akdeniz Oyunları Mersin’de yapılmışta kentte spor tesisleri kazandırılmış...) Bitmeyen havalimanı projesi hayata geçirilmiş... Yıllardır konuşulan ancak bir türlü yapılmayan hafif raylı sistem, metro gibi projeler havada kalmış. 21. yüzyılda bu kent ilk kez battı çıktıyla tanışmış... Çarpık kentleşme de belki de dünyada en önde yer almış. Yani bu şehirde kim bir şeyler yapmak için söz verdiyse, kim hedef koyduysa hiçbiri olmamış...

 

Ahhh Mersin ahhhh diyorum. Hep bir gün bir yiğit çıkar mı diyorum. Ancak bu düşüncelerimden sonra hep şu sözde aklıma gelir. “Yarınlar hep güzel olacak denir. Oysa bugünler, dünün yarınları değil midir?” Umarım bir gün o güzel günler gelir...

ARŞİV YAZILAR