Yıllardır yapılan uyarılar hiçbir çözüme çare olmuyor ne yazık ki!..
Ve çözülemeyen bu sorun nedeniyle nice canlar trafik kazalarında can veriyor.
Toplumu derinden etkileyen son kazalardan birinde çok başarılı gencecik bir keman sanatçımızı yitirdik.
Henüz 18 yaşında, kısacık ömrüne nice başarılar sığdırmış ve daha nicelerini sığdıracak olan keman sanatçımız Laçin Akyol’u, yine anlamsız bir trafik kazasında kaybettik!..
‘Anlamsız’ diyorum; çünkü bu kentte kimse trafik kurallarına uymuyor.
Sürücüler de yayalar da.
Her geçen gün artan taşıt sayısını zaten kaldıramayan bu kent, son yıllarda da en basit trafik kurallarını bile hiçe sayan sürücülerle boğuşuyor.
Hız sınırı onlar için geçerli değil!
Kırmızı ışık onlara hiç yanmıyor!
Dönüşlerde sinyal vermek onların kitaplarında yazmıyor!
Dörtlüler, onların istedikleri yerde durabilmeleri için monte edilmiş zaten araçlara!
Trafik ışıklarına 1 metre kala bile dörtlüyü yakıp duruyor, iniveriyorlar araçlarından!
En önemlisi de yaya güvenliğini hiç tınlamıyorlar!
Yaya geçitlerinde durmak onlara işlemiyor!
Biri dursa sağından ya da solundan hızla gelen bir araç altına alıveriyor yayayı.
Hız sınırına ya da fren mesafesine uymadıkları için yaya geçidinde durmak isteyen sürücü de ‘arkadan gelip vuracak’ endişesiyle duramıyor ne yazık ki!..
Üstelik tüm bunlar araç ve yaya trafiğinin en yoğun olduğu ana arterlerde yaşanıyor.
***
Peki yayalar uyuyor mu kurallara?
Ne yazık ki hayır!
İstedikleri her yerden karşıya geçiyorlar.
Yaya geçitleri onlar için yapılmamış!
Trafik ışıklarının bulunduğu noktalarda araçlara yeşil ışık yansa dahi tınlamıyorlar.
‘Ben yayayım, geçiş hakkım var’ edasıyla fırlayıveriyorlar yolun ortasına!
Tepki verdiğinizde de tepkinin, hakaretin alasını görüyorsunuz bu yayalardan.
Geçmesi için durup yol veriyorsunuz, sanki mesire alanında gezintiye çıkmış gibi salına salına yürüyor.
Ya da telefonda sohbet ede ede olabildiğince yavaş adımlarla endamını sergiliyor.
10 metre, 20 metre ilerisindeki üst geçidi kullanmaya üşenip vızır vızır geçen araçların ortasına atlıyor!
Yaya geçitlerini kullanmıyor..
İstediği her yerde akıştaki araçların kendisi için durmak zorunda olduğuna inanmış!
Trafik kurallarının sadece sürücüler için var olduğuna, kendisine işlemediğine öylesine emin ki, sürücü azarlamayı adet haline getirmiş!..
Demem o ki, sürücüler de yayalar da kurallara uymuyor; ortaya çok acı tablolar çıkıyor..
Nice canlar ‘anlamsız’ kazalarda yok olup gidiyor!..