Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Acımız büyük, yüreğimiz bu kez Bartın-Amasra’da yandı! Sorumlular hesap versin!” dedi.
Bartın’da meydana gelen maden faciasına tepkiler sürüyor. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, facia ile ilgili Özgür Çocuk Parkında bir basın açıklaması yaparak, Acımız büyük, yüreğimiz bu kez Bartın-Amasra’da yandı! sorumlular hesap versin!” mesajı verdi.
“Kader değil cinayet” pankartı açılan açıklama öncesi, emek ve demokrasi temsilcilerince “Kader değil katliam” sloganları atıldı.
“ACIMIZ DA ÖFKEMİZDE BÜYÜK”
Açıklamayı okuyan Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Özbay, 14 Ekim akşam saatlerinde Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağında meydana gelen patlamada şu ana kadar 41 maden işçisinin hayatını kaybettiğini söyledi.
“Öncelikle hayatını kaybeden madenci kardeşlerimize rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz” diyen Özbay, acının da öfkenin de büyük olduğunu aktardı.
“Ne yazık ki ülkemizde kaza sınırlarını çoktan aşarak adeta seri iş cinayetlerine dönüşen bir tablo ile karşı karşıyayız” diyen Mustafa Özbay, “Her yıl ortalama iki bin canımız göz göre göre kapı aralanan iş cinayetleri ile aramızdan koparılmaktadır. Sözde iş kazalarında, aslında işçi cinayetlerinde dünyada ülkemiz en üst sıralardadır.
Kaza değil, cinayet diyoruz. Çünkü çalışma yaşamı, özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kayıt dışı, güvencesiz, esnek çalıştırma, kuralsızlaştırma gibi emek düşmanı politikalarla bir bataklığa dönüştürülmüştür. Ne için? İşverenlerin kar hırsı için, emeğin daha fazla sömürüsü için…
KÖLELİK KOŞULLARI DAYATILIYOR
Bugüne kadar başta Soma, Kozlu, Karadon, Ermenek, Torunlar olmak üzere yüzlerce, binlerce örnek iş cinayetlerinin kaynağında işçilere, emekçilere 19. Yüz yılın kölelik koşullarının dayatıldığı bataklığın yattığı fazlası ile ispatlamıştır.
Bu bataklıkta İşçi Sağlığı ve Güvenliği önlemleri ‘maliyet’, yeterince denetim yapmak gereksiz olarak işçiler içinse işverenin kar hırsı –üretim zorlaması hedeflerine ulaşması gereken ‘köleler’ olarak görülmektedir.
Yaşanan katliamlar ‘fıtrat, kader’ denilerek geçiştirilmekte katliamların gerçek sorumluları cezasız kalmakta, yıllarca süren davalarda yargılanan bir kaç kişiye ise adeta ödül gibi cezalar verilmektedir.
FACİA TÜM YÖNLERİ İLE AYDINLATILSIN, SORUMLULAR HESAP VERSİN!
Yıllardır yaşanan her iş cinayetinin üstünün kapatılması, sorumluların açığa çıkarılmaması hepimize yeni katliamlar, yeni acılar olarak dönüyor. Amasra’daki acıdan sonra da tüm topluma aynı tablo dayatılmak isteniyor.
İktidarın tüm sözcüleri birkaç yıl önce Sayıştay tarafından yapılan denetimler sonucu hazırlanan raporlarda ifade edilen eksiklikleri, kusurları inkar etmek için adeta birbiri ile yarışıyor. Amasra’da yaşananlara ilişkin her söz daha geçen hafta TBMM’den geçirilen sansür yasasına dayanarak susturulmak isteniyor.
Oysa yapılması gereken bellidir. Tüm iddialar her yönü ile titizlikle araştırılmalı, sorumlular açığa çıkarılıp yargılanmalıdır.
Çalışma hayatını daha fazla kuralsızlaştıran, çalışanları korumasız bırakan emek düşmanı sistem yapısal olarak işçi cinayeti, meslek hastalığı üreten bir sistemdir. Tek çözüm işçi cinayetlerini yaratan emek karşıtı bataklığı kurutmaktan geçmektedir.
Bizler Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak, işçi cinayetleri ile aramızdan koparılan tüm işçileri, emekçileri saygı ile anıyor, emek düşmanı sisteme karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması, yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz” diye konuştu.