“Alevi kimliği tanınsın”

16 Ekim 2022 Pazar 18:02

Mersin’deki Alevi dernekleri: Alevi kimliğinin anayasal olarak tanınması hem bu inanç grupları üzerindeki kısıtlayıcı ortamı dağıtacak hem de Türkiye’deki demokrasiye büyük alan açacaktır”

HEDİYE EROĞLU

 

Mersin’de yaşayan Alevi dernekleri Mersin Cemevi öncülüğünde “Mersin Alevi Toplulukları Çalıştayı” düzenledi. Çalıştaya; Alevi Kültür Derneği Mersin Şubesi Cemevi, Tahtacılar Derneği, Girit Türkleri Kültür Dostluk ve Dayanışma Derneği, Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu ve Gaziantep Çepniler Derneği katılım sağladı.

Haftasonu yapılan çalıştayın ilk gününe Alevi sürekleri temsilcileri de katıldı. İkinci gün ise Prof. Dr. Şükrü Aslan, Prof. Dr. Ayten Kaplan, Prof. Dr. Hüseyin Yüceol, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Araştırmacı yazar Ali Aksüt ve Bektaşi-Kanaat Önderi Ali Yıldız’ın katılımıyla panel düzenlendi.

 

ALEVİ ROMANLAR, TAHTACI ALEVİLER, GİRİT BEKTAŞİLERİ VE ALEVİ ÇEPNİLER ÇALIŞTAYDA BULUŞTU

Çalıştayın sonuç bildirgesini Prof. Dr. Şükrü Aslan, Alevi Kültür Derneği Mersin Şubesi Cemevi’nde gazetecilerin de katıldığı toplantı ile kamuoyuyla paylaştı.

Farklı Alevi topluluklarına ev sahipliği yapan Mersin’in, aynı zamanda bu grupların kültürel ve akademik paylaşımlar aracılığıyla diyalog ortamı oluşturabileceği nitelikli kent örneği sunduğunu söyleyen Prof. Dr. Aslan, “Bu sebeple Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi öncülüğünde I. Mersin Alevi Toplulukları Çalıştayı düzenlendi. Bu ilk çalıştayda, Alevi Romanlar, Tahtacı Aleviler, Girit Bektaşileri ve Alevi Çepnilerin temsilcilerinin bir araya geldiği toplantılar yapıldı.

Kanaat önderleri, araştırmacılar ve alanda çalışma yürütmüş akademisyenlerin sunumlarının yanı sıra topluluk mensupları tartışmayı da güçlendirmiştir. Çalıştay, gruplar arasında geçişkenlik ve farlılıkların yanı sıra iletişim olanaklarının arttırılmasına odaklanmıştır. Topluluklar arasındaki benzerlik ve farklılıkların verimli bir tartışma zemini sunduğu sonucu ortaya çıkmış, çalıştayın devamlılığının Alevilerin yakın inanç gruplarını tanıyabilme, ortak kültürel ve inançsal üretimde bulunabilme imkânları açısından olumlu sonuçlar doğuracağı kanaatine ulaşılmıştır.

 

“BARIŞ VE KARDEŞLİK ÇAĞRISI PEKİŞTİRİLDİ”

Ayrıca her gruptan tartışmalara katkı sağlamak üzere 50’ye yakın katılımcı fikir ve deneyimlerini sunma imkânı bulmuştur.  Ayrıca konuşmacıların yanı sıra çeşitli illerden katılan Alevi topluluklarının kanaat önderleri ve araştırmacılar görüşlerini bildirmiştir.

Aynı zamanda çalıştayın ev sahipliğini üstlenen Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi Cemevi Başkanı Pir Hasan kılavuz’un gerçekleştirdiği konuşmada anadili Kürtçe ve Zazaca olan toplulukların inanç pratikleri ve ritüellerine dair geniş bilgi sunulmuştur. Barış ve kardeşlik çağrısı pekiştirilmiştir” dedi. 

 

“ALEVİLER, ZULME RAĞMEN GELENEKLERİNİ SÜRDÜRÜYOR”

Çalıştaya dâhil olan her bir grubun inanma biçimleri ritüeller, sosyal akrabalık kurumları,  kültürel aktarım ve yola giriş töreni, düğün/cenaze törenleri ve matem orucu ekseninde tartışıldığını belirten Aslan, “Burada vurgulanması gereken sonuç ise yüzyıllarca yıldır çeşitli zorbalık türleri ve zulümlere maruz kalmış Alevilerin biçimsel farklılıklar haricinde tüm akideyi takip ediyor oluşlarıdır. Daima doğayı ve insanı merkeze alan Alevililer, cem olma, en zor şartlarda dahi geleneklerini sürdürme ve semah dönmeyi sürdürebilmiştir. Ocak geleneği ve musahiplik kurumu canlılığını koruyabilmiş ve bu bağlar aracılığıyla iletişim dili sürdürülebilmiştir.

Çalıştay, Alevi toplulukların mesafelenmesi önündeki engeli kaldırmak için adım anlamını taşır. Ayrım olarak anlaşılabilecek farklılıkların coğrafi nüansların önemsiz değişiklikleri olarak anlaşılmasına hizmet etmiştir. Dolayısıyla çalıştayın amacına hizmet etmesi ve bunu hatırlatması yerinde bir çaba olarak diyalog zemininin açılmasına imkân tanımıştır. Alevi toplulukların bir araya gelişi, Alevi literatürü anlamında ‘muhabbet’ imkânını doğurmuştur.

 

“ALEVİ KİMLİĞİNİN ANAYASAL OLARAK TANINMASI, DEMOKRASİYE BÜYÜK ALAN AÇACAK”

Arap Aleviler, Anadolu Aleviler gibi Çukurova’da varlık gösteren diğer grupların da katılım gösterebileceği geniş oturumların sağlanmasının ne denli önemli olduğu yeniden anlaşılmıştır.

Çalıştaya katılım gösteren her bir topluluk ve temsilcileri verimli tartışma ortamından dolayı ve görüşlerin Alevi kültürüne katkı sağladığı konusunda mutabık kalmıştır.

Sonuç olarak çalıştayda bir araya gelen Alevi topluluklar açısından Alevi olmak, Alevi kalmak, kimliklerini/geleneklerini özgürce yaşayabilme arzusu ve beklentileri dile getirilmiştir. Alevi kimliğinin anayasal olarak tanınması hem bu inanç grupları üzerindeki kısıtlayıcı ortamı dağıtacak hem de Türkiye’deki demokrasiye büyük alan açacaktır. Bu tespit, çalıştay katılımcılarınca mutabık olunan en önemli unsurlardandır” diye konuştu.