Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Mersin’de Hasan C. isimli şahsın 12 yaşındaki bir çocuğu fidye için kaçırıp öldürmesine ilişkin olayın takipçisi olacağını açıkladı. Merkez, mahkemeden kamu vicdanı rahatsız eden, hukuk devletini yok sayan bir kararın çıkmaması için mücadele edip, çocuğun hakkını koruyacak.
Haber Merkezi
Mersin’de önceki gün görev yaptığı sitede oturan yabancı uyruklu ailenin 12 yaşındaki çocuğunu kaçırıp 400 bin Euro fidye isteyen ve parayı alamayınca da çocuğu boğarak öldürdüğü tespit edilen görevli Hasan C. yakalandı.
Kan donduran vahşi cinayet yürekleri yaralarken Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi, olayın takipçisi olacağını duyurdu.
Mersin Barosu tarafından “Katledilen çocuk vakaları, bu ülkenin mutlaka çözmesi gereken temel meselelerinden birisidir” başlığıyla yapılan açıklamada, olayda tutuklanan zanlının adalet önünde hak ettiği cezayı alması için yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olunacağı belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Mersin’de Hasan C. isimli şahıs 17 yıldır kapıcı olarak görev yaptığı sitede, bir ailenin 12 yaşındaki çocuğunu fidye için kaçırmış, parayı alamayınca da çocuğu binanın bodrum katında katletmiştir. Zanlı yakalanmış ve tutuklanmıştır.
İnsan hakları ihlalleri, çocukların yaşam hakkının elinden alınmasına kadar büyümüştür. Çocuk hakları, insan haklarının şemsiyesi altında yer almaktadır. Katledilen çocuk vakaları, bu ülkenin mutlaka çözmesi gereken temel meselelerinden birisidir.
Olayın yasal sürecinde çocuğun üstün yararı ön planda tutulmalıdır. Din, dil, ırk, kültür ayrımı gözetmeksizin, 18 yaşından küçük her bireyin çocuk olduğu, her çocuğun ilk önce yaşam hakkı olmak üzere tüm haklarının korunması hangi meslek veya konumda olursa olsun herkesin insanlık görevidir. Çocukların barış, refah ve huzur içerisinde yaşayacakları bir ortam oluşturulması yönünde kanunlar uygulanmalıdır.
Mersin Barosu Başkanlığı ve Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak, tutuklanan zanlının adalet önünde hak ettiği cezayı alması için yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Zira cezasızlık, çocuklarımızın yaşam hakkının ihlal edilmesini meşrulaştıracaktır. Mahkemeden kamu vicdanını rahatsız eden, hukuk devletini yok sayan bir kararın çıkmaması için mücadelemizi sürdürüp, çocuğun hakkını sonuna kadar koruyacağız.”