Kıbrıs’ta bugün Türk ve Rum tarafından ortak katılımla Çernobil nükleer faciasının 37’nci yıl dönümü ve Akkuyu Nükleer Santrali için 27 Nisan’da yapılacak açılışa ilişkin protesto amaçlı bir dizi etkinliğe imza atılacak.
Haber Merkezi
Mersin’in Gülnar ilçesi Akkuyu mevkiinde tepkilere rağmen inşaatı süren Türkiye’nin ilk nükleer santrali için 27 Nisan'da Rusya'dan nükleer yakıt getirilecek. Böylece santral nükleer tesis statüsü kazanacak.
Ancak projeye tepkiler de dinmek bilmiyor. Kahramanmaraş merkezli peş peşe yaşanan iki depremin Mersin’de de etkili olması, Akkuyu Nükleer Santralı’na yönelik endişeleri artırdı.
ARA BÖLGEDE TÜRKÇE VE RUMCA NÜKLEER TEPKİSİ
Çernobil nükleer faciasının 37’nci yıl dönümü olan bugün Kıbrıs’ta, Akkuyu Nükleer Santrali için yapılacak açılışa ilişkin Türk ve Rum tarafından ortak katılım ile protesto amaçlı bir dizi etkinliğe imza atılacak.
Kıbrıs Nükleere Hayır Platformu tarafından düzenlenecek etkinliklere ilişkin ara bölgedeki Dayanışma Evinde (Home for Cooperation) Çernobil faciasının 37. Yıldönümünde gerçekleşecek sergi, seminer ve eylemle ilgili basın toplantısı düzenlendi. Açıklamanın Türkçesi Yeşil Barış Hareketinde Doğan Sahir, Rumcası ise AKEL’den Christina Nicolaou tarafından okundu.
AKKUYU NÜKLEER, GİRNE KIYISINA SADECE 90 KM UZAKLIKTA
Kıbrıs Nükleere Hayır Platformu, Ledra Palace – Dayanışma Evi’nde düzenlenecek etkinliklerle ilgili yapılan basın açıklamasına destek çağrısı yaparak, “26 Nisan 2023, Çernobil trajedisinin 37’nci yıldönümü, aynı zamanda deprem bölgesinde olan Akkuyu’da, nükleer santralin kurumsallaşması için törenlerin düzenleneceği günden önceki gündür!
Türkiye’nin Akkuyu Nükleer Santrali, Girne kıyısına sadece 90 kilometre uzaklıkta ve hepimizi ilgilendiren bir konudur. Nükleer santraller, yalnızca çevre açısından bir tehdit oluşturmakla kalmayıp insanların sağlığını ve güvenliğini de etkileyebilecekleri için hayati önemdedir. Olası bir sızıntı hem çalışanlar hem de bölge sakinleri için büyük bir risk oluşturabilir. Ayrıca dolaylı riskler de çok önemli ve tehlikelidir. Talihsiz bir kaza durumunda çevrenin (hava, toprak, yeraltı, su) kirlenmesi, yalnızca kendisinin bulunduğu alanı değil, radyoaktivite çok uzak mesafelere yayılabileceğinden geniş coğrafi alanları da etkileyebilecektir. Bölgenin oldukça sismojenik olması nedeniyle risk daha da yüksektir” denildi.
ÇERNOBİL’DEN 25 YIL SONRA FUKUŞİMA OLDU
Çernobil’den 25 yıl sonra insanlığın, 11 Mart 2011 Cuma günü Fukushima’da meydana gelen korkunç depremin yol açtığı tahribatın ve tsunaminin sonuçlarıyla hâlâ mücadele eden Japonya’nın trajedisine tanık olduğunun anımsatıldığı açıklamada, “İnsanlık, reklamı yapılan nükleer santrallerin güvenliğinin (!) hızla farkına varıyor ve artık bunu büyük ölçüde sorguluyor. Dolayısıyla, sıfır nükleer silah ve nükleer santraller için Avrupa ve dünya kamuoyunun yeni bir seferberliği daha zorunlu hale geliyor.
“AKKUYU, KIBRIS İÇİN TEHDİT”
Ne yazık ki, yukarıda bahsedilen dramatik olaylardan sonra bile Türkiye, bir Rus şirketi olan Rosatom’un desteğiyle Akkuyu yakınlarında bir nükleer santral inşa etmektedir. Bu, Türkiye kıyılarına oldukça yakın olan Kıbrıs ve daha geniş bir bölge için bir tehdittir. Aynı zamanda, yine Rosatom tarafından Mısır’da şu anda benzer bir tesisin yapım aşamasında olduğunu ve Ürdün’de benzer bir tesisin inşasının yüksek maliyeti nedeniyle ertelendiğini biliyoruz.
Santralin ‘normal’ (!) çalışmasından kaynaklanan radyoaktivite ve bir kazadan kaynaklanan herhangi bir ciddi sızıntı, insanlar da dahil olmak üzere yakındaki canlıların yaşam kalitesini kademeli olarak yok edecektir. Doğu Akdeniz havzası devasa ve birbiriyle bağlantılı bir ekosistemdir. Bir radyoaktivite sızıntısı, nükleer santrallerin yüzlerce kilometre çevresine zarar verecektir.
KARADENİZ’DE HALA NÜKLEER KAYNAKLI ÇEVRE SORUNLARI VAR
Çernobil faciasından 37 yıl sonra bugün bile Karadeniz havzasının her yerinde insanlar ve çevre için ciddi sorunlar kaydedilmektedir; binlerce ölü, binlerce ölü doğum ve atmosfere salınan radyoaktivite nedeniyle çeşitli hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Tüm bunlar, aynı hatanın tekrarını engelleyici olarak değerlendirilmelidir. Fukuşima’daki nükleer kazanın devam eden etkisi, dünyanın birçok bölgesine ve özellikle Akkuyu’ya örnek olmalıdır.
“RADYOAKTİF ATIKLAR YÜZ YILLARCA SÜREBİLECEK YÜKSEK BİR RİSK TAŞIR”
Bir nükleer santralin ‘normal’ (!) çalışması sırasında bile, radyoaktif atıklar yüz yıllarca sürebilecek yüksek bir risk taşır; bu atıkların bertaraf edilmeleri için güvenli bir yol yoktur. Ayrıca nükleer atıkların bertaraf maliyeti çok yüksektir ve bu, nükleer enerjinin ucuz bir enerji kaynağı olduğu iddiasını tartışmaya açar. Görünüşe göre çevresel maliyet de hesaplanmamıştır. Dürüstçe merak ediyoruz: nükleer atıkları topraklarında on binlerce yıl gömmek isteyen var mı?!
NÜKLEER ENERJİ, NE YENİLENEBİLİR NE DE TEMİZDİR.
Nükleer enerji, ne yenilenebilir ne de temizdir. Yarattığı problemler kuşkusuz, iddia edilen avantajlarından çok daha fazladır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının insanlık tarafından güvenle kullanılabileceği günümüzde, özellikle Akdeniz bölgesinde nükleer enerji kullanımı gereksizdir. İyi bir yaşam kalitesi ve çevre koruma vizyonumuz, nükleer enerjinin varlığı ve kullanımı ile bağdaşmaz.
Tüm Kıbrıslıları Çernobil faciasının 37. yıldönümünde 26 Nisan 2023’te Ledra Palace karşısındaki Dayanışma Evi (H4C) önünde düzenlenecek etkinliklere ve eyleme katılmaya çağırıyoruz. Unutmayın, nükleer enerji tehlikelidir; dün Çernobil’de ve Fukuşima’da yaşananlar yarın Akkuyu’da olabilir! Akkuyu’da yapılması planlanan Nükleer Enerji Santrali, Girne sahiline sadece 90km uzaklıktadır! Hep birlikte çocuklarımızın geleceği için sesimizi yükseltelim!” denildi.
HANGİ ETKİNLİKLERE İMZA ATILACAK?
Program kapsamında yapılacak etkinlikler ise şöyle sıralandı; 15:00 “Hibakushalar olmasın!” Sergisi açılışı, 15:00-15:30 Pınar Demircan’ın sergi sunumu, 15:30-16:00 Pınar Demircan’ın (nukleersiz.org koordinatörü ve bağımsız araştırmacı) “Akkuyu Nükleer Santrali ve diğerlerinde son gelişmeler” sunumu, 16:30-16:40 Soru-Cevap, 16:40-17:00 Nükleer santral kazalarından sonra radyonüklidlerin atmosferik dağılımından kaynaklanan risk – Theodoros Christoudias, 17:30 Çernobil ve Hibakusha kurbanlarının anısına insan zinciri.
SERGİ İÇERİĞİ
Nükleer denemeler: Hiroşima /Japonya, Nagasaki/Japonya, Bikini&Enewetak, Kritimati&Malden, Fangataufa&Moruroa, Hanford/ABD, Nevada/ABD, Maralinga/Avustralya, Novaya Zemlya
Nükleer silah yüklü uçak kazaları: Palomares/İspanya, Thule/Gronland
Seyreltilmiş uranyum mermileri: Basra/Irak
Nükleer santral kazaları: Tokaimura/Japonya, Çernobil/Ukrayna, Üç Mil Adası/ABD, Fukuşima/Japonya
Kullanılmış yakıt yeniden işleme tesisi: La Hague/Fransa,
Uranyum Madenleri: Radyum Tepesi /Avustralya, Elliot Gölü /Avustralya, Olimpik Baraj/Avustralya.