Küfür ve cinsiyetçi söylemlerde bulunan okul idarecilerinin haklarında devam eden soruşturmaya rağmen görevden uzaklaştırılmadığı aksine ödüllendirilir gibi başka görevlere getirildiği, hatta bu kişilerden birinin Mersin Büyükşehir Belediyesi kadrosunda görev yaptığı ortaya çıktı!
Haber Merkezi
Eğitim Sen İstanbul 2 Nolu Şube Yürütme Kurulu, kurdukları WhatsApp grubunda okulda görev yapan eğitim emekçilerine yönelik aşağılayıcı, cinsiyetçi küfür ve hakaretler yazan Çekmeköy Hüseyin Avni Sipahi Ortaokulu’nun eski idarecilerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Şube Yürütme Kurulu adına açıklama yapan Çayan Çalık, olaya ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün soruşturma başlattığına dikkat çekerek konunun ‘objektif’ olarak yürütülmesi amacıyla idarecilerin görevden uzaklaştırılmasını talep etti.
Çalık, açıklamasında, olayda ismi geçen kişilerin İzmir, Sancaktepe ve Çekmeköy’de görevlerine devam ettiğini belirterek “Yönetici sıfatıyla görevlerine devam ettikleri, adeta ödüllendirdikleri anlaşılmaktadır. Adı geçenlerden birinin ise kurumlar arası yer değişikliği yaparak Mersin Büyükşehir Belediyesi kadrosunda görev yaptığını öğrenmiş bulunmaktayız” ifadelerine yer verdi.
“KEYFİYET, TEMEL KURAL HALİNE GELMİŞTİR”
Okul müdürlerinin görevlerine devam etmesinin soruşturmaların objektifliğine gölge düşürdüğünü kaydeden Çalık, “Bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir. Hukukun iğdiş edilmesi gibi kurumların idari denetim mekanizması da aynı şekilde iğdiş edilmiştir. Keyfiyet adeta temel kural haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Konuya ilişkin objektif bir soruşturmanın yürütülmesi için, şubeleri tarafından İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazı yazıldığını kaydeden Çalık’ın açıklamasının devamı şöyle: “Bu çirkin olayın failleri aynı zamanda görevi kötüye kullanarak haksız kazanç elde ettikleri iddiasıyla Çekmeköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılan şikâyet üzerine, görevlendirilen okul müdürü muhakkiklerin, olayı örtbas etmeye çalıştıkları bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. Okul müdürlerinin muhakkik görevini yapması soruşturmaların objektifliğine gölge düşürmektedir. Bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir. Hukukun iğdiş edilmesi gibi kurumların idari denetim mekanizması da aynı şekilde iğdiş edilmiştir. Keyfiyet adeta temel kural haline gelmiştir.
Aradan geçen bunca süreye rağmen olayda adı geçen şikâyete konu olmuş kişilerin İzmir’de, Sancaktepe’de ve Çekmeköy’de müdür, müdür yardımcısı ve görevlendirme müdür yardımcısı olarak görevlerine devam ettikleri tarafımızca tespit edilmiştir. Yönetici sıfatıyla görevlerine devam ettikleri, adeta ödüllendirdikleri anlaşılmaktadır. Adı geçenlerden birinin ise kurumlar arası yer değişikliği yaparak Mersin Büyükşehir Belediyesi kadrosunda görev yaptığını öğrenmiş bulunmaktayız.
“CEZASIZLIK ANLAYIŞI”
Son zamanlarda artan, münferit olarak gösterilen ancak sistematik olduğunu bildiğimiz şiddet olaylarının her yerde artış göstermesinin nedeni, bu tür vakalarda görülen cezasızlık anlayışıdır. Demokratik hakkını kullanan üyelerimize yönelik yıldırım hızıyla işleyen soruşturma ve hukuksuz ceza sistemi, vaka-i adiyeden sayacağımız bu tür durumlarda işlememektedir.
Diğer taraftan olayda adı geçen şahısların üyesi oldukları Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim İş temsilcilerinin olaya yaklaşım biçimi ise çürümenin hangi boyutta olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Soruşturmanın üzerinin örtülmesi, kamuoyuna yansımaması şeklinde taleplerle, üyemize şikâyetinden vazgeçmesi için ricacı olmuşlardır. Olayın bir şekilde kapanması için adım atan, adı geçen sendikaların “sendika temsilcilerinin” esasen neyi temsil ettiklerini de bu yaşanan durum karşısında aldıkları tutum ile bir kez daha görülmüş oldu. Bu tür ötekileştirme, hakaret etme, küfür etme davranışlarının vuku bulmasının temel nedeni kayırmacılık üzerine inşa edilen liyakatsiz yönetici atama sistemidir. Bu olayda adı geçen kişileri koruyan herkes bu çarpık sistemin koruyucu unsurları olarak anılmayı hak etmektedir.
Tüm bu yaşanan olaylar üyemize ve diğer kamu personeline yönelik suç içermesinin yanı sıra öğretmenlik mesleğinin itibarının düşürülmesine neden olmaktadır. EĞİTİM-SEN, tüm eğitim emekçilerinin ve hizmet alan öğrencilerimizin haklarını korumayı geliştirmeyi kendine görev edinmiş bir mücadele örgütüdür. Öğretmenlik mesleğini ifa etmekte iken öğretmenlik mesleğinin itibarının zedelenmesine, mesleki saygınlığın ve güvenilirliğinin ortadan kalkmasına, kamuoyu nezdinde ve özellikle öğrenciler açısından mesleğe, öğretmene güvenilmez bir düşüncenin oluşmasına neden olacak her türlü davranışın karşısında olmaya devam edeceğiz. Tüzüğümüzün 2.maddesi e- fıkrasında güvence altına alınan, öğretmenlerin mesleki saygınlığının sağlanması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi, geleceğimiz olan çocuklarımızın temel insan haklarına, çocuk sözleşmesinde tanınan haklarını kullanabilmeleri için çağdaş eğitim ve öğretim haklarının kullanması için gerekli her türlü girişimde bulunacağımızı ve soruşturmanın takipçisi olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.”