DEM Parti Mersin İl Örgütü’nün düzenlediği dayanışma yemeğine katılan Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, “Biz bu sürecin bir kandırmaca bir aldatma süreci olmasını istemiyoruz bu süreçten umutluyuz, biz bu sürece umutla yaklaşıyoruz. Bu sürecin barışa ve çözüme evirilmesini istiyoruz” dedi.
HEDİYE EROĞLU
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Mersin’de partisince düzenlenen dayanışma yemeğine katıldı. Kentteki bir düğün salonunda düzenlenen programa, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ve çok sayıda partili katıldı.
Partisinin İmralı ziyaretine dair değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, görüşmenin önemine vurgu yaptı. Bakırhan, DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretiyle ilgili sürecin barışa yönelik önemli bir adım olduğunu belirterek, sürecin çözümle sonuçlanması için umutlu olduklarını ifade etti.
“BARIŞ CİDDİYET VE SAMİMİYET GEREKTİRİYOR”
Genel Başkan Bakırhan, konuşmasında barış sürecinin ciddi bir yaklaşım gerektirdiğine dikkat çekerek, "Barışa inanmakla olur" dedi. DEM Parti olarak her adımlarına büyük bir özen gösterdiklerini belirten Bakırhan, “Bu sürecin barışa ve çözüme evrilmesini istiyoruz. DEM Parti olarak söylediğimiz her söz ve attığımız her adıma dikkat ediyoruz. Barış ciddiyet ve samimiyet gerektiriyor" şeklinde konuştu.
“İKTİDAR DİLİNİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA”
“Eğer samimiyseniz” diyen Bakırhan, halen iktidarın gözaltı, tutuklama, kayyım atama ve “zehirli bir dil” kullanmaya devam ettiğine değinerek, “Barış zehirli bir dilde kurulmaz eğer barış olacaksa en başta da iktidar dilini değiştirmek zorundadır. Bugün sayın cumhurbaşkanının dili barışı getiremez. Barışı zehirler. Hem barış yapalım diyeceksiniz. Barış zorla olmaz, barış zulümle olmaz… Barış muhatabını tanımakla, muhatabını kabul etmekle, barış diliyle oluşturulur. Onun için en başta hükümeti, iktidarı ve onun adına konuşanları bir an önce zehirli dili terk etmeye ve barış dili kullanmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
“BİZ BU SÜRECİN BİR KANDIRMACA, ALDATMA SÜRECİ OLMASINI İSTEMİYORUZ”
Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi bir rejim gitti, yerine kurulacak yeni rejim, bir öncekinin kötülüklerini, yapmış olduğu zulmü devam ettirecekse biz oraya zulümistan deriz. Ve zulümistana asla izin vermeyiz. Orada bir zulümistanın kurulmasını asla kabul etmeyiz. Suriye Arap'sız, Alevi'siz, Kürt'süz olmaz. O zaman Suriye olmaz. O zaman başka bir isim koymak gerekiyor.
Mersin’den iktidara çağrıda bulunmak istiyorum: Barış için önce dilinizi değiştirin, barış için önce inkar siyasetini, inkar politikalarını değiştirin. Bir taraftan Türkiye’de barışıyorlar diğer taraftan Rojava‘ya saldırılar yapıyorlar. Saldırıların önünü açıyorlar. Türkiye’de barış Rojava'da savaş olmaz. Rojava'da da Kürt halkının tanımasıdır. Kürtlerin orada kanıyla canıyla sağlamış oldukları statü tanınmalıdır. Eğer Türkiye’de barış olacaksa Rojava'ya barışçıl politikaların uygulanması gerekiyor. Rojava'ya dönük barışçıl bir dilin kullanılması gerekiyor. Rojava'da Suriye’de Türkiye’de barış politikaları uygulamak ve hayata geçirmek zorundadır. Biz bu sürecin bir kandırmaca bir aldatma süreci olmasını istemiyoruz bu süreçten umutluyuz, biz bu sürece umutla yaklaşıyoruz. Bu sürecin barışa ve çözüme evirilmesini istiyoruz.”
“SÜRECİ ÖNEMSEYİN”
Tuncer Bakırhan, barış sürecinin başarılı olabilmesi için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini belirterek, partililerden de bu süreci önemsemelerini istedi. “Sizden de beklentimiz lütfen bu süreci önemseyin" diyen Bakırhan, barışın toplumun genelinin desteğiyle mümkün olacağını vurguladı.