Türk kadınının 90 yıl önce bir çok Avrupa ülkesinden evvel seçme ve seçilme hakkının elde ettiğini anımsatan Türk Kadınlar Birliği Mersin Şube Başkanı Hülya Yücel, “Bu hakların korunması ve genişletilmesi için kadın-erkek tüm bireylerin ortak çabası gerekli” dedi.
Haber Merkezi
Türk Kadınlar Birliği Mersin Şube Başkanı Hülya Yücel, yaptığı yazılı açıklama ile 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın verilmesinin 90’ıncı yıl dönümünü yayınladığı yazılı mesaj ile kutladı.
Türk Kadınlar Birliği’nin, Türkiye'de kadın hakları ve eşitlik mücadelesi için önemli bir rol oynayan bir sivil toplum kuruluşu olduğunun altını çizen Başkan Yücel, birliğin kuruluş tarihinin, cumhuriyetin yakın tarihine dayandığını söyleyerek, 1924 kurulan 100 yıllık dünyada ve ülkemizde bir ilktir” dedi.
MERSİN’İN İLK KADIN BELEDİYE BAŞKANI MÜFİDE İLHAN
1935 yılında yapılan 5.Dönem milletvekili seçimlerinde, Meclis’e giren 18 kadın milletvekilinin 17 Türk kadınlar birliği üyesi olduğunu anımsatan Hülya Yücel, “Ayrıca ilimiz ilk kadın Belediye Başkanı Müfide İlhan Türk Kadınlar Birliği İzmit Şube kurucularındandır.
5 Aralık kadının siyasi hayatına yol açan kurucu başkanımız Nezihe Muhiddin ve yol arkadaşlarını, kadının toplumda siyasi, ekonomik, sosyal hayatın içinde bulunması gerekliliği konusunda cesaretlendiren, destekleyen ve irade gösteren dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet ve şükranla anıyoruz. Türk Kadınlar Birliği sorumluluğunu taşımaktan gurur duyuyoruz.
5 Aralık 1934’te Türkiye'de kadınları milletvekili seçme ve seçilme hakkını yasal olarak elde etmişken, ‘Dünya Kadın Hakları Günü’ gibi açıklamalar yapmak Türk kadınının bu hakkını geri planda tutulması bazı çarpık zihniyeti rahatsız etmenin art niyet algı oluşturma niyetimi sade vatandaş tamamda özellikle seçilmişlerin bunu yapması rahatsızlık vericidir.
“BU HAKLARIN KORUNMASI VE GENİŞLETİLMESİ İÇİN KADIN-ERKEK TÜM BİREYLERİN ORTAK ÇABASI GEREKLİ”
5 aralığın kazanımlarına gelince; 5 Aralık 1934, sadece kadınların haklarına değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşme ve modernleşme sürecine de katkıda bulunmuş bir tarihtir. Türk kadınının siyasal haklarını kazanması, Cumhuriyet devrimlerinin en önemli kazanımlarından biridir. Bugün, bu hakların korunması ve genişletilmesi için kadın-erkek tüm bireylerin ortak çabası gereklidir. Kadınların toplumun her alanında güçlü bir şekilde temsil edilmesi, daha eşit ve kadınları, Fransa, Hırvatistan, Slovenya ve İtalya’dan 11 yıl, Romanya’dan 12 yıl, Bulgaristan’dan 13 yıl, Belçika’dan 14 yıl, İsviçre’den 36 yıl, Yunanistan'dan 15 yıl önce seçme ve seçilme hakkına sahip oldu.
“HEMEN HER GÜN BİR ÇOK KADININ ADI ÇIKIYOR GAZETELERDE”
5 Aralık 1934 yılında Türk kadınına tanınan seçme ve seçilme hakkı devriminin ardından Türk kadınlarının ilk kez aday olabildiği ve oy kullanabildiği TBMM beşinci dönem seçimleri oldu ve bu seçimler 8 Şubat 1935’te yapıldı. İlk kez 17 kadın milletvekili TBMM'ye girdi, ara seçimlerde ise bu sayı 18 oldu. Böylece Türk kadınları, TBMM'deki tüm milletvekillerinin yüzde 4,5'ini oluşturdular. Türkiye kadın vekil temsilinde dünyada 2. Sıraya yerleşmiş oldu.
Bu hak sayesinde seçilmiş bazı çatlak seslerden duyum alınıyor ki; Türkiye’de kadın kelimesinin adı yoktu! Bizimle duyuldu (!) Evet, son zamanlarda artık kadının adı var (!)
Yanlış okumadınız evet var (!) Hemen her gün bir çok kadının adı çıkıyor gazetelerde.
Kimi tacize uğradı, kimi dövüldü, kimi yakılarak, balkondan atılarak öldürüldü diye.
‘Hamile kadın dolaşmaz’, ‘O da mini etek giymeseydi!’, ‘Başörtüsüz kadın perdesiz ev gibidir’ gibi... O saatte dışarıda ne işi vardı?
O kadının adı olmayan! Türkiye’de; ‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın’ diyen ‘Dünyada hiçbir milletin kadını 'Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim' diyemez!’ diyen, bunları söylemekle de kalmayıp Türk Kadınına, bundan 90 yıl önce bir çok Avrupa ülkesinden evvel seçme ve seçilme hakkının elde edilmesinde büyük irade gösteren bir Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardı.
Bazı çarpık beyinlerin unutmasının şaşırtıcı bir yanı yok. Asıl şaşırtıcı ve üzücü olan Türk kadının önemli bir kısmının bunu umutmuş olması.
“TÜRKİYE CİNSİYET EŞİTLİĞİ KONUSUNDA 150 ÜLKE ARASINDA 130. SIRADA”
Türkiye cinsiyet eşitliği konusunda 150 ülke arasında 130. sırada. Ağır işçilerdir kadınlar, çoğu zaman yüreklerinde. 5 Aralık, 90 yıl önce Atatürk’ün Türk Kadınına yasal olarak millet vekilliği seçme ve seçilme hakkını elde ettiğinden dolayı teslim ettiği gün. Bu vatanı dün Atatürk kurtarmıştı, bugün içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtaracak olan da Atatürk ilkelerini içselleştirenler olacaktır. Türk kadınının gayret ve kararlılığı ile... Kadınlar! Hak verilmez alınır! Kadınlara ‘büyük bir mücadele ile elde edilmiş hakkımızı doğru kullanmalıyız! Umarım Türk kadını ona layık görülen yerini korur ve yerine sahip çıkar. Artık görev bizde” diye konuştu.