Hediye Eroğlu

Hediye Eroğlu

MERSİN BAROSU VE HOŞGÖRÜ


29.11.2024

Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi, 30 Kasım Cumartesi günü saat 13:30’da “Hoşgörü ve Hoşgörünün Sınırları Ne Olmalı?” başlıklı bir panel düzenleyecek. Panelin moderatörlüğünü Mersin Felsefeciler Derneği Başkanı Mehmet Salih Öztemel yapacak. Panelde; Mersin Cemevi İnanç Kurul Başkanı Erdoğan Sevin, Mersin Üniversitesi’nden Sosyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Erjem ve Mersin Barosu Başkanı avukat Gazi Özdemir de konuşmacı olarak yer alacak.

 

Buraya kadar her şey gayet normal ve yerinde.

Çünkü adeta sosyal çürüme yaşanan günümüzde toplumsal şiddet artık hayatın her alanında hoşgörüsüzlük ile hepimizi hedef almakta!

Bu yüzden hoşgörü ve sınırları tam da ele alınması gereken konular.

 

Ancak burada panelin ‘sınırlar’ kısmıyla ilgili sanırım Mersin Barosu Başkanı avukat Gazi Özdemir’in konuşması öne çıkacak!

Zira kendisi yaptığımız haberleri beğenmeyerek, 37 yıldır yayın yapan gazetemize örtülü sansür uygulamayı tercih eden bir isim!

Yani suç teşkil ettiğini iddia edip yargı eliyle hakkını arayan bir Baro Başkanından değil, beğenmediği haberler için GAZETEYİ, GAZETECİYİ hedef alan bir isimden bahsediyoruz!...

 

Gazi Özdemir, yaptığımız gazeteciliği beğenmeyerek, Baro’nun kamuoyuna yaptığı bilgilendirme amaçlı yayınladığı basın bültenlerini gazetemize göndermeyen, etkinliklerine gazetemizi davet etmeyen Gazi Özdemir, bir hukuk insanı olarak 2 yıldır duruşunu bozmuyor!

Tepkilere kulak asmıyor!

Bunu yaparken kamuoyundan, Baro’dan da tepki almıyor demek ki…

Çünkü hala bu tutumunda kararlı ve istikrarlı!

Demek ki muktedirlerin beğenilmeyen haberler için yapabilecekleri toplumda kabul görür hale gelmiş….

Demek ki bizler ‘gazetecilik suç değildir’ diyerek kamu yararına halkın haber alma hakkı için bedel ödemeye devam edeceğiz!

Demek ki; doğru yoldayız!

Çünkü haber muktedirler beğensin diye yapılmaz!

Çünkü haber ‘cila, güzelleme’ değildir!

Çünkü haber kutsal, yorum hürdür!

Ama ne haberin, gazeteciliğin, ifade özgürlüğünün kutsallığına inanmayıp, yorumun hür olmasına itirazı olanlar, ‘cila ile güzelleme ile’ gayet mutlular…

Gazetemizin bu sansür ve baskılara uğraması, halk adına yaptığı yayıncılığın somut bir göstergesidir.

 

Mersin Barosu, kentindir!

 

Evet özünde bir meslek örgütüdür ancak kent için vardır!

 

Kişisel hislerle, nefretle, öfkeyle yönetilmemesi gereken öne çıkan kurumlardandır!

 

Kişisel hesaplar koskoca Mersin Barosu vasıtasıyla görülmemelidir!

 

Gazeteciliğe, habere, özgür ifadeye yapılan bu baskı Mersin Barosu tarihinde kara bir leke olarak geçecektir.

 

Bu nedenle Mersin Barosu artık bu ayıba bir ‘dur’ demelidir!

 

Silkinip kendine gelmelidir!

 

ARŞİV YAZILAR