Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

İSTİKLAL’İNÇİLESİ BİTERMİ?..


3.10.2024

Çocukluğumuzun, gençliğe ilk adım atma telaşındaki günlerimizin en önemli ve şatafatlı iki caddesinden biriydiİstiklal caddesi.

    Mersin’in en önemli okulları bu cadde üzerinde veya yan sokaklarındaydı.

    O zamanki Mersin’in Harvard’ı sayılan İleri İlkokul bugünde yine akıllı Mersinliler yetiştirmeye devam ediyor.

    Mersinliler uzun süre bu cadde üzerindeki Bulvar Garajından yaptı şehirlerarası yolculuklarını.

    Kara trene o caddeden ulaştılar.

    Kara trenlerle gelenler o caddeden giriş yaptılar Mersin’e.

    Merkez Bankası başta olmak üzere çok sayıda bankayı barındırdı.

Alış veriş dünyası için bir merkezdi.

    Yanan hapishane binası eski Mersinlilerin anılarında önemli bir yer tutar.

Etrafını anlamsızca çevirdikleri beton bloklar olmasa tek katlı ilk Jandarma Binasını hala orada caddeye bakarken görebilirsiniz.

    Hemen önünde gidiş gelişi ayıran kavisli iki yolun ortasındaki Çamlıbel’deki eski Aşıklar Parkı’nın ikizi  parkı ve İtfaiye kulesini hayal edebilirsiniz.

    Şimdi sağlı sollu ucube bir otoparka dönüşmüş durumda o alan.

    Mersin’in uzak ve yakın tarihine yıllarca tanıklık etti bu cadde.

Anlıydı, şanlıydı.

    Şehrin vitrini ve gururuydu.

Bugün öyle değil ne yazık ki.

Beyefendinin kafasına göre güzelleştirmeye karar vermesinden sonra her ne kadar adı resmen değiştirilmemiş olsa da halk arasında “İstikbal caddesi “ olarak anılmaya başladı.

Önce yolu bu hale getiren yapımcı memnun kaldı bu durumdan.

    Koca caddeyi şantiye alanı yaptı, aylarca mermer tozuyla, çukurlarla, molozlarla, toz toprak ve çamurla başbaşa bıraktı Mersinlileri.

    Öğrenci okuluna giremedi, girenler çıkamadı.

    Sokak girişleri kapatıldı, vatandaş bürosuna, evine gidebilmek için kırk takla atmak zorunda bırakıldı aylarca.

    Rezalet boğaza kadar çıkmıştı ki, yarım yamalakta olsa kullanıma açmak zorunda kaldılar caddeyi.

Kaldırımların yapımı da aylarca sürdü.

    Esnaf ekmek teknesini açamadı.

Açanlar uyduruk köprüler yaptılar ki; müşteriler içeri girebilsin.

    Gıda sektöründeki esnaflar yine mermer tozları altında, toz, toprak, çamur deryasında iş yapmak zorunda bırakıldılar, Mersinliler bu sağlıksız koşullarda buralardan yemek yediler, beslenme ihtiyaçlarını karşıladılar.

    İmalat tamamlanıp cadde tek yönde hizmete açıldığında milletin kafasının karıştığı da ortaya çıktı.

    Beğenmeyenlerin karşısında “şahane olmuş” diyenlerde vardı.

    Hayatında bu caddeyi hiç kullanmamış ve kullanmayacak olan yandaşlar sosyal medyadan “Şanzelize” benzetmesi bile yaptı.

    Bugüne gelirsek;

Esnaf gerçekten memnun.

    İki tekerli, dört tekerli otopark sorunları yok artık.

    Her işyerinin önü kişisel otopark olarak kullanılıyor.

    Lokantacı esnafı memnuniyet oranı en yüksek olan kesim.

    Devasa kaldırımlar iş yeri yüzölçümlerini ikiye üçe katlıyor, masalar çifter çifter kaldırımları süslüyor.

    Boş masalar ise gün boyu bazı resmi görevlilerin işyeri vazifesi görüyor duruma göre.

    Çaylar şirketten uygulaması var bu görevliler için.

    Kaldırımların temizliği de ağaçların sulama sistemi kullanılmak suretiyle çözülmüş durumda.

    Kıyıda köşede boş kalan yerlerde seyyar esnafımızca doldurulmuş ki; arada boşluk kalmasın kıvamında.

İşgalde, memnuniyet oranı daen üst düzeyde anlayacağınız.

    Cadde iptal.

    Kaldırımlar tıkalı.

    Bisiklet yolu iptal ama kimsenin şeyinde değil.

    Vatandaş şaşkın.

Sırada Kırmızı Lacivert ve eski Özel İdare Binalarının dış yıkımı var ki; tam seyirlik.

    Fransız işgalinde bile bu kadar zulüm çekmemiştir anlı, şanlı cadde.

    O da beyefendinin dönemine rast geldi işte.

    Kısmet böyleymiş!..

    **

    Sevdiğim Laflar:

“ZİNCİR KIRAN DAĞ DEVİREN MÜBAREK!..”

ARŞİV YAZILAR