Dünyada belki de siyasetin en ilginç döndüğü ülkelerden biri Türkiye’dir. Hükümetiyle, muhalefetiyle, A partilisiyle, B partilisiyle herkesin birbirini eleştirdiği, hareketler ettiği, her yapılanın yanlış olduğunu iddia edildiği başka bir ülke yoktur. Gün geçmiyor ki birbirini bir konuda eleştiren herhangi bir parti, bakıyorsunuz eleştirdiği ve yanlış olduğunu savunduğu her şeyi kendi yapıyor….
Bunun son örneği işte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Paris olayında gördük. Yıllardır hükümete israf yapıyor, paraları yandaşlara yediriyor diye veryansın koparan ana muhalefet partisinin bir belediyesi bir hafta da milyon Eurolar harcıyor. Eeeee ne oldu şimdi yıllardır eleştirdiğin bir şeyi sen yapmadın mı? Milyonlarca lirayı boşa harcamadın mı? Bence bal gibi harcadınız…
Zaten ülkedeki en büyük sorun bence bu. Yıllardır herkes hükümeti eleştiriyor ama burada muhalefet ne yapıyor diye kimse sormuyor. Bu hükümeti gerçekten zorlayan bir muhalefet olsa şimdi geldiğimiz noktaya gelir miydik? Tabi ki hayır. Bugüne kadar hükümet zorlansaydı daha çok çalışmak zorunda kalacak ve her istediğini bu kadar kolay gerçekleştiremeyecekti. Ülkede şu anda en büyük problemin enflasyon, ekonomik kriz olduğunu söyleyen muhalefetin temsilcileri, tak bir bakıyorsunuz paraları har vurup, harman savuruyor…
Özetlemek gerekirse A, B, C, D partisi hiç fark etmiyor hepsi birbirini eleştirdikleri her yanlışın aynısını kendi yapıyor. Burada olan yine vatandaşa, olan yine canım ülkeme oluyor. Bin yıllık bir geçmişimiz olan, 100 yıldır Türkiye Cumhuriyeti çatısı altıda yaşadığımız bu coğrafyada maalesef kendi iç meselelerimiz yüzünden bir türlü hızlı gelişim gösteremiyoruz. Bölgenin yangın yerine döndüğü, 3. Dünya Savaşı zillerinin çaldığı dönemde artık herkesin kendine gelmesi, birlik olması ve bir anca yapılan yanlışları tekrarlamaması gerekir. Siyasi görüşü, mezhebi, ırkı, dili hiç önemli değil bu ülke hepimizin. Eğer ülkenin çıkarlarına çalışmazsak çevremizdeki birçok ülkenin geldiği noktayı görüyoruz. Burada şu gerçekte herkesin aklında olması gerekir; bizim gidecek başka bir ülkemiz yok…