Sık sık atık bırakılması sonucu ortaya çıkan çevre kirliliği ve canlı sağlığına yönelik yarattığı tehdit ile gündeme gelen DSİ’ye ait sulama kanallarına bırakılan atıklar Homurlu ve Sarıibrahimli Mahallerinin sakinlerini canından bezdirdi.
HEDİYE EROĞLU
Yıllardır sık sık Tarsus’taki sanayi tesislerini atıklarının bölgedeki derelere bırakıldığı ve bunlarında Devlet Su İşlerine (DSİ) ait sulama kanallarına bırakılması nedeniyle yaşanan çevre sorunu devam ediyor.
Özellikle Mersin’in merkez Akdeniz ilçesinin kırsal mahallelerindeki dere ve DSİ’ye ait sulama kanallarında çok sık gündem olan sorun Sarıibrahimli ve halk arasında Homurlu olarak bilinen Anadolu Mahallesi’ni adeta yaşanmaz hale getirdi.
Atıklar pis koku ve sineğe neden olurken tarımla uğraşan bölge sakinleri, canlı yaşamanı tehdit eden kirliliğe karşı çözüm istiyor.
“ŞİKAYET EDİLİYOR AMA SONUÇ ALINAMIYOR”
Sarıibrahimli Muhtarı Ferahim Çiftçi, sulama kanallarına ve Homurlu’daki Tekke Deresi’ne bırakılan atıklara karşı bölge halkının yıllardır mücadele verdiğini ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Kendisinin de bir çok defa konuyu valilik ile İl Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ilettiğini aktaran Muhtar Çiftçi, “Birçok defa şikayet ettim ama sonuç alamadım” dedi.
“GELİN BİR GECE YATIN DA GÖRELİM”
Anadolu Mahallesi Muhtarı Abdurrahman Bilgi de, Homurlu bölgesinde Tekke Deresinden ve DSİ sulama kanallarından kaynaklı kirliliğin nedeni ile ilgili bölgedeki sanayi işletmelerine dikkat çekti.
Kirliliğin hem insan yaşamını hem de doğal hayatı tehdit ettiğini söyleyerek, yetkilileri harekete geçmeye çağıran Bilgi, “Sanayi tesislerinden bırakılan atıklar bize geliyor. Bizim burası tarım bölgesi, seracılık yapıyoruz. Yaklaşık 6 binin üzerinde nüfus var. DSİ’nin sorumluluğunda bu kanallar ve zaman zaman da temizlik yapılıyor ama yetmiyor. Temizlense de atık bırakıldığı zaman buralarda durulmuyor. Özellikle koku çok büyük sorun. DSİ kanallara sulama suyu bıraktığı zaman koku gidiyor ama su kesildiğinde koku tekrar ortaya çıkıyor. Ancak sinek sorunu son bulmuyor.
Sinekte oluyor, başımızı kaydıramıyoruz. Bu insan sağlığını da olumsuz etkiliyor. Keşke bir gece burada kalsalar da görseler. Vaatler çok ama icraat yok, biz çok seçim gördük. Vaatten öteye gidemiyor. Adam işini bitirdiği zaman evinde oturuyor.
“KANALLARDAN ZEHİR AKIYOR”
HDP’li Meclis üyesi Ali Tanrıverdi geçtiğimiz haftalarda yapılan Akdeniz Belediye Meclisinde konuyu gündeme taşımış, ve şu ifadeleri kullanmıştı; “Sarıibrahimli’de adı su kanalı olan kanallardan akan zehirdir. Siyah renkli akıntı bazen lacivertli dönüşüyor. Kanalların yüzeyi yağlarla kaplı. Bunun nedeni de sanayi atıklarının doğrudan bu kanallara aktarılması. Kokudan geçilmiyor. Oradaki insanların mağduriyeti, feryatları var. Ama tüm kurumlara başvurmalarına rağmen bu konuda bir çözüm üretilemedi. Bunun sebebi de çeşitli kurumlarla bağlantılı olması bu kararın. Evet su kanalları DSİ’ye bağlı ama MTOSB’nin, İl Çevre Müdürlüğü’nün sorumluluğu var.
Akdeniz Belediyesi sınırları içinde olan kanallarla ilgili Büyükşehir’in de, MESKİ’nin, Sağlık Müdürlüğü’nün de sorumluluğu var. Vatandaşların müracaatları sürekli farklı kurumlara havale ediliyor. MESKİ doğrudan sorumlu yok ama insanlarla biz yüz yüze geliyoruz. Bizden çözüm bekliyorlar. Özellikle saat 5’den yani mesaiden sonra ve haftasonu çekilmeyecek bir kirlilik var. Sanayi kuruluşları mesaiden sonra atıklarını doğrudan buralara bırakıyor. Belediye zabıtalarının fotoğraf çekip gitmesinden şikayetçiler. Salık ve İl Çevre Müdürlüğünden yanıt alamadıklarını söylüyor vatandaşlar. Bu atık sulara çözüm getirilmeli. Gerekli denetimlerin yapılmadığı ortada.”