Doğu Akdeniz Çevre Platformu’nun (DAÇE) depremler sonrası başlattığı, “Deprem Bölgesinde Nükleer Tehlikeyi Durdur” kampanyası kapsamında 27 Nisan’da yapılacak nükleer yakıt transferi ve açılışa tepki gösterildi.
HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Gülnar ilçesi Akkuyu mevkiinde tepkilere rağmen inşaatı süren Türkiye’nin ilk nükleer santrali için 27 Nisan'da Rusya'dan nükleer yakıt getirilecek. Böylece santral nükleer tesis statüsü kazanacak.
12 Mayıs 2010’da Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında Mersin’de VVER-1200 reaktörlü 4 güç ünitesine sahip, toplam 4800 MW kurulu güç kapasiteli Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşa edilmesini öngören işbirliği anlaşması imzalandı. Rus Rosatom Devlet Kuruluşu’nun projedeki payı %99.2. Projenin toplam maliyeti, 20 milyar ABD doları seviyesinde.
TÜRKİYE BÜTÜN RİSKLERE RAĞMEN NÜKLEERDE ISRAR EDİYOR
Ancak projeye tepkiler de dinmek bilmiyor. Kahramanmaraş merkezli peş peşe yaşanan iki depremin Mersin’de de etkili olması, Akkuyu Nükleer Santralı’na yönelik endişeleri artırdı. Bir imza kampanyası başlatan Doğu Akdeniz Çevre Platformu (DAÇE), deprem fay hatlarından etkilenecek mesafede bulunan santralın yapımının durdurulmasını talep etti. 27 Nisan’daki tören ile birlikte kampanyada güncellemeye giden DAÇE, şu ifadelere yer verdi; “Türkiye bütün risklere rağmen nükleerde ısrar ediyor. Akkuyu’da ilk reaktörler inşa aşamasında. Fakat henüz inşaat aşamasında olan santral için Enerji Bakanı Fatih Dönmez 29 Mart’ta Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ‘Akkuyu’da sona yaklaşıyoruz. 27 Nisan’da ilk nükleer yakıt tesisimize geliyor. Böylece Akkuyu nükleer tesis statüsü kazanacak’ dedi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise, Akkuyu NGS’nin ‘açılış tarihi’ olarak duyurdukları 27 Nisan’da, santrale ilk nükleer yakıtı aktarmayı da planladıklarını söyledi.
URANYUM MADENCİLİĞİNİN SONUÇLARI FECİ OLACAK
Bu ay yayımlanan Uranyum Atlası’nın Türkçe baskısı, nükleer enerji ve uranyum madenciliğinin yol açacağı ciddi ekolojik sonuçların yanı sıra ekonomik sonuçların da ne kadar feci olacağını gösteriyor. Almanya bu ayın ortasında son üç nükleer reaktörünü de kapatarak en azından nükleer enerji üretimi açısından nükleer çağı sona erdirmeyi planlarken, Türkiye ilk nükleer enerji santralını inşa ediyor.
DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DEĞERLENDİRİLMEYİ BEKLEYEN BÜYÜK YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VAR
Ülkemizin daha düşük maliyetle değerlendirilmeyi bekleyen büyük yenilenebilir enerji kaynakları olmasına rağmen bugün ne yazık ki nükleer santralın açılış gününü konuşuyoruz.
Uranyum Atlası raporunda da altı çizilen verilere göre, Türkiye’de yenilenebilir enerji maliyetleri nükleer enerji maliyetinin çok altında. Şu anda rüzgâr enerjisinden kilovat saat başına yaklaşık 2 dolar sent, güneş enerjisinden ise 1 ila 1,7 dolar sent maliyetle elektrik üretmek mümkün. Yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen alım garantisi ise Rus devlet şirketi Rosatom’un Akkuyu’daki nükleer santralın işletmecisi olarak aldığı ücretin (12,35 dolar sent) çok daha altında yer alıyor.
RİSKLİ, MALİYETLİ VE ÇEVREYE ZARARLI
Ayrıca 50 binden fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan son depremlerin de gösterdiği gibi, Türkiye yüksek deprem riski taşıyan bir bölge. Deprem bölgesinde zaten riskli, maliyetli ve çevreye vereceği önlenemez zararları aşikar olan böyle bir yatırımın yapılması son derece yanlıştır!
Yine yeniden tekrarlıyoruz! Bu yanlıştan dönülmeli, Akkuyu Nükleer Santral projesinden vazgeçilmelidir!
Sen de kampanyayı paylaş, nükleerden vazgeçilmesi için hep birlikte sesimizi duyuralım.”
NÜKLEER FELAKET YAŞAMI DURDURMADAN SEN ONU DURDUR
Mersin Nükleer Karşıtı Platform (Mersin NKP) da Çernobil Nükleer felaketinin 37’inci yıldönümü olan 26 Nisan’da alanlara inerek, inşaatı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde 27 Nisan’da yapılmak istenen açılışa karşı ses yükseltme kararı aldı.
Platformdan yapılan duyuruda ‘Zaman daralıyor’ denilerek, 26 Nisan 2023’de saat 17:30’da Özgecan Aslan Meydanı’nda, Kıbrıs’a selam insan zinciri ve basın açıklaması etkinliği yapılacağı bildirilerek “Nükleer felaket yaşamı durdurmadan sen onu durdur” çağrısı yapıldı.
Tüm siyasi partilere etkinliğe katılım çağrısı yapılırken katılımın yoğun olması bekleniyor.