Mersin’de inşaatı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatı durdurulsun diye imza kampanyası başlatan DAÇE, “Deprem sırasında Akkuyu çalışıyor olsaydı Fukişima olurdu” uyarısı yaptı.
Hediye Eroğlu
Depremlerin Mersin’de hissedilmesi, yapımı süren Akkuyu Nükleer Santrali’ni de tartışmaya açtı. Doğu Akdeniz Çevre Platformu (DAÇE) “Deprem Bölgesinde Nükleer Tehlikeyi Durdur” başlığıyla yaklaşık bir ay önce bir imza kampanyası başlattı.
Aradan geçen sürede kampanyayı 7 bine yakın kişi imzalarken Akkuyu’daki son gelişmeler süreci hareketlendirdi.
DAÇE, 27 Nisan’da Akkuyu sahasına nükleer yakıtın getirileceğinin belli olması ile kampanyasını güncelleyerek, “Bir seçim hamlesi: nükleer yatırım. Akkuyu’ya seçim yatırım nükleer yakıt” çıkıyı yaptı.
“YAKITIN GELMESİ İLE SANTRAL ÇALIŞMAYACAK”
DAÇE’den konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Seçim öncesi hükümetten nükleer atağı geldi. Cumhurbaşkanının açıklamasına göre Akkuyu Nükleer Güç Santrali ‘ne 27 Nisan tarihinde yakıt yüklenecek. Bizler bunun siyasi bir hamle olduğunu düşünüyoruz, yakıtın gelmesi ile santral çalışmayacak çünkü henüz insaatı tamamlanmış değil. Biz her zaman bilimsel verilere dayanarak bu projenin yanlışlığını dile getirmeye devam edeceğiz” denildi.
AKKUYU NGS’DEN NEDEN VAZGEÇİLDİ
Akkuyu Nükleer Santrali projesinden vazgeçilmesi ile ilgili bazı sebeplerin de değerlendirildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Avrupa Deprem Tehlikesi ve Risk Tesislerinin (EFEHR) yayınladığı ve 9 Şubat 2023’de Euronews’te yayınlanan risk haritasına göre Avrupa’nın deprem açısından en riskli ülkesi Türkiye. Nükleer santralleri olan Fransa, Almanya ve İngiltere’de ise deprem tehlikesi yok. Dünyanın teknolojik açıdan en gelişmiş ülkesi Japonya’da ise, 11.03.2011 ‘deki deprem sonucunda Fukuşima nükleer santrali patladı ve bir facia meydana geldi.
NÜKLERE SANTRAL, ECEMİŞ FAY HATTI ÜZERİNDE
Akkuyu nükleer santral sahası ise Aktif Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattının uzantısında bulunuyor. Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliğinden Prof. Dr. Hasan Çetin’in 2002 yılında TUBITAK kongresinde sunduğu bildiriye göre Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattında ilki 39.000 yıl önce, ikincisi 29.000 yıl önce ve üçüncüsü de 17 bin yıl önce olmak üzere 7’den daha büyük 3 yıkıcı deprem oldu ve hareketsiz dönemin sonuna gelinmiş olduğu düşünülebilir. 2002 yılındaki bu çalışmadan sonra yakın zamandaki 6 Şubat 2023 Maraş deprem felaketi ise altımızdaki fayların adeta kaynadığını gösteriyor.
FUKUŞİMA SONRASI KANSER VAKALARI ARTTI
2011 Fukuşima faciasından sonra Fukuşima hastanesi kayıtlarına göre çocuklarda troit kanseri vakaları 500 kat, yetişkinlerde 29 kat arttı. Facianın Japonya’ya maliyeti ise 1 Trilyon doları bulmuşken , Nükleer Düzenleme Kurumu kanununa göre herhangi bir faciada Rusya’nın üstlendiği sorumluluk sadece 300 milyon Euro. Bu ise olası bir facianın Türkiye üzerindeki ekonomik yıkımının yüzde biri bile değil. Üstelik Akkuyu nükleer santralini yapan ve sahibi olan ise Çernobil nükleer santralini de patlatan Rus Devlet şirketi sabıkalı Rosatom.
“SINIR AŞAN KİRLİLİĞE KARŞI SORUMLUYUZ”
Diğer yandan olası bir facia, Akdeniz’de ‘sınır aşan kirlilik’ yaratacağından, ‘Akdeniz’in kirlenmeye karşı korunmasına ilişkin uluslararası Barcelona Sözleşmesi’ne göre Türkiye tüm Akdeniz ülkelerine karşı sorumlu olacak.
Tüm Avrupa coğrafyasından 5 kat daha fazla aktif fay hattı olan Türkiye’de nükleer santral yapmak akıl tutulmasıdır. Akkuyu nükleer santrali Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük milli güvenlik ve halk sağlığı tehdididir.
Akkuyu Nükleer Santrali projesinin iptal edilmesi için kampanyayı yaygınlaştır, tepkimizi daha güçlü kamuoyuna duyuralım.”