İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nden; “Suriye’de Alevilere yönelik soykırım ve katliamlar devam ediyor” tepkisi geldi. Dernek üyeleri, “Uluslararası insan hakları örgütleri ile demokratik kamuoyunu, bu insanlık dışı saldırıları durdurmak için harekete geçmeye çağırıyoruz” açıklaması yaptı.
HEDİYE EROĞLU
Suriye’de üç gündür devam eden çatışmalarda Alevilerin çoğunlukta olduğu Lazkiye kentinde Alevi toplumuna mensup onlarca kişinin Suriye güvenlik güçleri tarafından infaz edildiği belirtildi. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), yaşanan çatışmalarda ölü sayısının 250'yi aştığını, bölgede 162 sivilin öldürüldüğünü açıkladı.
“SOYKIRIM SUÇU İŞLENİYOR
Yaşananlara bir tepki de İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nden geldi. İHD Mersin Yönetim Kurulu Üyesi Bedia Çaka, yaptığı basın açıklaması ile Suriye’de 8 Aralık 2024 tarihinde Baas Rejiminin devrilmesiyle iktidarı ele geçiren cihatçı HTŞ yönetiminin Alevilere yönelik soykırım ve katliamları tüm dünyanın gözü önünde devam ettiğini belirtti.
Çaka, “İktidarı ele geçirdiği günden beri HTŞ yönetimi de tıpkı içinden çıktığı İŞİD ve El Kaide gibi cihatçı örgütlerin kullandığı insanlık dışı yöntemlerle kendisi gibi inanmayan, düşünmeyen, yaşamayan tüm halklara karşı soykırım suçu işlemeye devam etmektedir. Aleviler, Dürziler, Kürtler, Türkmenler, Hıristiyanlar HTŞ yönetiminin bu insanlık dışı saldırı ve soykırımlarının hedefi olmakla birlikte özellikle Alevi inanç grubuna karşı intikamcı ve her biri insanlığa karşı suçlar kategorisinde olan suçlar işlenmeye devam edilmektedir.
“İNSANLIK SUÇLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Baskıcı ve soykırımcı 60 yıllık Baas Rejimi devrilmiş ancak Suriye halklarının yaşadığı insani kriz bitmemiştir. Türkiye ve dünyanın çoğu ülkesinde ‘terör örgütü’ listesinde yer alan ve İŞİD ile bağlantıları nedeniyle insanlığa karşı işlenen suçlardan sorumlu olduğu bilinen cihatçı HTŞ; Türkiye’nin açık desteği ile Suriye’de iktidarı ele geçirmiş ve cihadist olmayan topluluklara karşı soykırım uygulamaya başlamıştır. Türkiye devlet yetkilileri başta olmak üzere Avrupa Birliği delegasyonu ve AB ülkeleri ile ABD yönetimi HTŞ ile görüşme sırasına girerek HTŞ ve içerisinde çıktığı İŞİD örgütünün işlediği insanlık suçları görmezden gelinmiştir. HTŞ yönetimi ile kurulan bu diplomatik ilişkiler HTŞ’ye özgüven vermiş ve işlediği suçlara karşın meşru bir yönetim olduğu hissini kuvvetlendirmiştir.
HTŞ, iktidarı ele geçirdiği daha ilk günlerden başlayarak Alevi inanç merkezleri ile Alevi inancına mensup halkları hedef almış, silahsız sivil Alevileri katletmeye başlamıştır. Dünya kamuoyunda gelen tepkiler üzerine Alevilere yönelik saldırıların kendileri dışındaki paramiliter gruplarca yapıldığını ifade ederek kendi sorumluluklarını gizlemeye çalışmıştır.
“HERKESİ SORUMLU DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Son günlerde Suriye’nin birçok bölgesinde Alevilere ve diğer etnik kimliklere yönelik artan katliam haberleri, soykırım suçlarının işlendiğini gösteren görüntü ve haberler gelmeye devam etmektedir. Sivillerin yaşam hakkı ciddi şekilde tehdit edilmekte, masum insanlar öldürülmekte, zorla yerinden edilmekte ve büyük bir insani kriz yaşanmaktadır. Alevi inancına mensup sivil insanlara her türlü aşağılayıcı muamelenin pervasızca uygulandığını ortaya koyan görüntüler ve haberler insan onurunun korunması konusunda herkesi sorumlu davranmaya çağırmaktadır. Yaşananlara sessiz kalınması barbarlığı daha fazla cesaretlendirmekte ve tüm insanlığın vicdanını yaralayan olayların yaşanmasını kolaylaştırmaktadır.
“HTŞ’Yİ DURDURMAK HAREKETE GEÇİN”
İnsan Hakları Derneği olarak, uluslararası barışı ve insan haklarını korumakla görevli olan mekanizmaları ve uluslararası insan hakları örgütleri ile demokratik kamuoyunu HTŞ yönetiminin Alevi inancı mensuplarına yönelik bu insanlık dışı saldırılarını durdurmak için harekete geçmeye çağırıyoruz.
HTŞ yönetiminin insanlığa karşı işlediği suçların yerinde araştırılması ve katliamların yaşandığı bölgelerde incelemeler yapmak üzere bağımsız heyetlerin oluşturularak acilen bölgeye gönderilmesini öneriyoruz.
Alevi İnancına mensup Suriyelilerin korunması ve insani yardımların bölgeye ulaşması için uluslararası insan hakları mekanizmalarının kontrolünde insani koridor açılması gerektiğini belirtiyor; insan onurunu korumak için herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz. İnsanlık onuru barbarlığı yenecek” diye konuştu.