Mimar ve mühendislerden kayyum tepkisi

15 Ocak 2025 Çarşamba 16:52

TMMOB Mimarlar Odası Mersin Şubesi önünde biraraya gelen mimar ve mühendisler, “Kayyum Düzenine Son” çağrısı yaptı. “Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz” diyen İKK Genel Sekreteri İsmail Oğuz, “Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir” dedi.

HEDİYE EROĞLU

 

TMMOB Mersin İl koordinasyon Kurulu (İKK), düzenlediği basın açıklaması ile Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atanmasına tepki gösterdi.

TMMOB Mimarlar Odası Mersin Şubesi önünde biraraya gelen mimar ve mühendisler, “Kayyum Düzenine Son” çağrısı yaptı.

 

“İSTERDİK Kİ ÜLKEMİZİN AYDINLIK GELECEĞİ İÇİN, DEMOKRASİDEN, EŞİTLİKTEN, BİR ARADA YAŞAMDAN SÖZ ETMEK İÇİN YAN YANA GELEBİLELİM”

İKK adına basın açıklamasını okuyan Makine Mühendisleri Odası (MMO) Mersin Şube Başkanı ve İKK Genel Sekreteri İsmail Oğuz, “Halk iradesi gasp edilemez” başlıklı basın açıklamasını okudu.

“Demokrasiye ve halk iradesine duyduğumuz saygıyı göstermek ve Akdeniz halkıyla dayanışmamızı kamuoyuyla paylaşabilmek için buradayız” diyen Oğuz, “İsterdik ki halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarımızın düzenlediği şenliklere, toplantılara, halk buluşmalarına katılmak için yan yana gelebilelim.

İsterdik ki ülkemizin aydınlık geleceği için, demokrasiden, eşitlikten, bir arada yaşamdan söz etmek için yan yana gelebilelim.

 

“BU UYGULAMALAR, SİYASİ İKTİDARIN KENDİSİNE MUHALİF TÜM TOPLUMSAL KESİMLERE GÖSTERDİĞİ BİRER SOPADIR”

Ancak ne yazık ki burada hep birlikte, bir kez daha bir demokrasi utancına şahitlik ediyoruz.

Siyaset güdümlü kararlarla seçilmiş Belediye Başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atandığı, siyasi parti eş genel başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının cezaevinde tutulduğu, bir ülkede asgari ölçütte de olsa demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Bu uygulamalar, siyasi iktidarın kendisine muhalif tüm toplumsal kesimlere gösterdiği birer sopadır.

Hakkari ve Esenyurt Belediye Başkanları ile başlayan, ardından Mardin, Batman ve Halfeti Belediye Başkanlarıyla devam eden ve son olarak da Mersin Akdeniz Belediye Başkanlarının yerine kayyum atamaları da yaşadığımız bu keyfiyet rejiminin en çıplak halidir.

Türkiye’de hukukun ne denli siyasallaştığını artık hepimiz biliyoruz.

 

“BU ZİHNİYET TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK DÜŞMÜŞTÜR”

Adaylık aşmasında hiçbir yasal engel konulmayan muhalif Belediye Başkanları, seçildikten hemen sonra yaşanan görevden alma ve kayyum süreçlerinin de hukuki değil siyasi bir tasarruf olduğunu artık hepimiz biliyoruz.

Belediye Başkanları görevden alındıktan sonra yerlerine, yine halk iradesiyle seçilmiş olan Belediye meclis üyelerinden birinin değil de,  Cumhurbaşkanı tarafından atanmış Valilerin, kaymakamların getirilmesi ise bu hukuksuzluğun en açık göstergesidir. Siyasi iktidarın demokrasiye ve halk iradesine bakışının özetidir. Bu zihniyet tarihe kara bir leke olarak düşmüştür. Çünkü seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak, sadece halk iradesine değil, halkın demokrasiye ve seçimlere olan inancına da darbe vurmaktadır” dedi.

 

“KAYYUM ATAMALARI DEMOKRASİYE İNANCIMIZI TAMAMEN BİTİRMEKTEDİR”

Kayyum uygulamalarının ülkemizin demokratik, eşit ve bir arada, barış içerisinde yaşayabileceği bir geleceği tehdit ettiğini dile getiren Başkan Oğuz, halkla hiçbir bağı olmayan, halka karşı hiçbir sorumluluk duygusu taşımayan kayyımların sadece demokrasiye değil, atandıkları yerel yönetimlere de büyük ve kalıcı zararlar verdiğini savundu.

Oğuz, “Barış söylemlerinin ve çözüm sürecinin konuşulduğu bu günlerde yapılan bu kayyum atamaları artık pamuk ipliğine bağlı kalmış olan demokrasiye inancımızı tamamen bitirmektedir” tepkisi verdi.

 

“ANTİDEMOKRATİK DAYATMALARI KABUL ETMİYORUZ”

Bizler, bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak ne bu hukukuz düzeni ne de antidemokratik dayatmaları kabul etmiyoruz.

Hiç kimsenin ülkemizdeki asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, insanların demokratik iradesine ipotek koymaya hakkı yoktur.

Ülkeyi yönetenleri, ülkenin en acil sorunları olan işsizlik, açlık, güvencesiz bir gelecek, her geçen gün artan borç yükü ortada duruyorken, bu ülkenin gerçek sorunlarıyla yüzleşmeye, anayasaya, hukuka ve halk iradesine saygı duymaya çağırıyoruz.

 

“SİYASİ İKTİDARA BİR KEZ DAHA SESLENİYORUZ”

Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Yaşanan bu demokrasi ayıbından, halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir. Siyasi gerekçelerle hukuksuz biçimce cezaevinde tutulan tüm siyasetçiler serbest bırakılmalı, seçilmiş belediye başkanları derhal görevlerine dönmelidir. TMMOB olarak tarihimizin her döneminde antidemokratik ve baskıcı uygulamaların karşısında olduk. Bundan sonra da demokrasiden, özgürlüklerden ve barıştan yana tavrımızı sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.