Mersin’de vergide adalet çağrısıyla 32’inci haftada yeniden sokağa inen sağlık örgütleri, İl Sağlık Müdürlüğü önünde bu defa “Eziyet Yönetmeliğine hayır!” diyerek ses yükseltti.
Sağlık emekçilerinin ülke genelinde ‘vergide adalet’ başlığıyla 32’inci haftaya giren eylemlerinde bu hafta öne çıkan başlık; mevcut Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği yerine hazırlanan ve hekimlerin ‘Eziyet yönetmeliği’ dediği yeni yönetmelik taslağı oldu.
Mersin Sağlık Örgütleri; Mersin Tabip Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Tabip Sen temsilcileri İl Sağlık Müdürlüğü önünde yönetmelik karşıtı eylem yaptı.
“ARTAN VERGİ YÜKÜ TAŞINMAZ HALE GELDİ”
Burada sağlık örgütleri adına basın açıklamasını okuyan Mersin Aile Hekimleri Derneği (MAHDER) Başkanı Haydar Karakoyun, “Vergide adalet dedik ama dediğimizi yanlış anlamışlar” diyerek, yüzde 35’lerdeki vergi kesintisinin düşürülmesini istediklerini ancak bunun da yanlış anlaşıldığını kaydetti.
“Halkımızı ve bizleri ezdirmeyecek adil bir gelir vergisi düzenleyin dedik yine yanlış anlamışlar” diyen Karakoyun, “Sayın maliye bakanı, bizler üzerimizdeki vergi yükünü adil bir şekilde dağıtıp gerekli düzenlemeler yapılmasını talep ederken, sizler bizlerin üzerindeki vergi yükünü artırarak bu yükü taşınmaz hale getirdiniz. Merak ediyoruz sayın bakanım, biz bordro mahkumlarını ve düşük kazançlı halkımızı ezmeye ant mi içtiniz? Sizler bizlerin insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamasını istemiyor musunuz? Eğer istiyorsanız dolaylı veya dolaysız vergilerin yükünü neden azaltmıyorsunuz?
Sayın bakanım, işinizin layığı ile yapın ki bizler ve halkımız bu ağır vergi yüklerinden kurtulsun. İnatla ve hala zenginlerin vergilerini ya düşüyor ya siliyorsunuz, bizleri de kaldıramayacağı ağırlıkta vergilere mahkum ediyorsunuz.
Sayın maliye bakanım sizin göreviniz ülkeyi zenginleştirmek ve bu zenginliği eşit ve adil bir şekilde pay etmek, vergide adaleti sağlamaktır” diye konuştu.
“İNSANLIK ONURUNA YAKIŞMAYACAK ŞARTLARI ÖNÜMÜZE SUNARAK YA SITMA YA ÖLÜM DEDİNİZ”
Sağlık Bakanlığına da eleştirilerde bulunan Başkan Karakoyun, “Maliye bakanımız payını alır da en sevdiğimiz sağlık bakanımıza düşen payını vermez miyiz? Tabii ki vereceğiz Sayın Sağlık Bakanı yıllardır çıkarttığınız yönetmeliklerle daima biz aile hekimleri ve Aile sağlığı çalışanı ebe hemşirelere zulmünüzü artırdınız, işimizi zorlaştırdınız, bizleri iş yükü altında ezdirdiniz. Ama bu son yaptığınız zulüm yönetmeliği ile zulüm açısından en zirve noktaya ulaştırdınız. Mesleğimizi değersizleştirip insanlık onuruna yakışmayacak şartları önümüze sunarak ya sıtma ya ölüm dediniz. Aile hekimliğinde çalışan hekimlerimiz, ebelerimiz ve hemşerilerimiz, ağır iş yükünden bıkmış durumdadır. Bir çoğumuz sağlığımızı yitirmiş durumdayız.
ZULÜM YÖNETMELİĞİNİ ÇIKARTMAK İÇİN İNAT EDİYORSUNUZ?
Sayın bakanım yaptığınız bir toplantıda bu yönetmeliği 8 yıl önce hazırladığınız, bakanlığa 5 defa sunduğunuzu fakat kabul edilmediğini söylemişsiniz. Soruyorum size, biz aile hekimliğinde çalışan hekim, hemşire ve ebelere kininiz mi var ki böyle bir zulüm yönetmeliğini çıkartmak için inat ediyorsunuz?
Hasta olmadığı için veya herhangi bir ihtiyacı olmadığı için aile sağlığı merkezine başvurmayan vatandaşlardan dolayı bizleri cezalandırıyor ve maaşlarımızdan kesiyorsunuz.
Çocuğunu aşıya veya topuk kanına getirmeyen aileden dolayı yine bizleri cezalandırıyor ve yine bizim ücretlerimizi kesiyorsunuz.
Hekimlerimiz hastasını iyileştirmek için antibiyotik mide ilacı veya ağrı kesici gibi ilaç yazdığı zaman yine bize ceza kesiyorsunuz.
Hastanelere başvuran hastalardan dolayı yine biz aile hekimleri suçlanıyor cezalandırılıyor ve yine maaş kesintisine uğratıyorsunuz.
Gebeliği olduğu halde aile sağlığı merkezine bildirmeyen vatandaşlardan dolayı yine bizler suçlanıyor ve yine bizim hak edişlerimizi kesiyorsunuz.
Bizleri memnuniyet puanlarına ve yıldızlama yöntemleriyle puanlamalara tabi tutarak mesleğimizi değersizleştiriyorsunuz. Bizler kurye değiliz, Bizler esnaf değiliz, bizleri puanlama yöntemine tabi tutmanız meslek onurumuzu ayaklar altına almaktadır.
İş güvencesini elinden alıp, istediğiniz an sözleşmeyi iptal edebileceğiniz yetkileri elinize alıyorsunuz.
“BU YÖNETMELİK İLE AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNİ YOK EDİYOR”
Sizi uyarıyoruz; çıkartacağınız bu yönetmelik ile aile hekimliği sistemini yok ediyor, toplumumuzun koruyucu sağlık hizmetlerini tehlikeye atıyorsunuz. Sayın bakanım tek taraflı sözleşmeniz kabul edilemez. Bizleri iş güvencemizden mahrum edemezsiniz. Bizler asla diz çökmedik ve çökmeyeceğiz. Kölelik sistemine dahil olmayacağız. Bizler onurlu insanlarız. Onurumuz ile acı çekeriz fakat diz çökmeyiz.
Sayın bakanım geliyoruz, Ankara'ya geliyoruz, gümbür gümbür geliyoruz. 19 Ekim'de Anıttepe Meydanı'nda Ankara'da olacağız. Buyurun sayın bakanım sizleri de davet ediyoruz. Buyurun sizler de gelin, gelin ki aile sağlığı çalışan arkadaşlarımızın sesini dinleyin. Bu ses onurun sesi olacak, bu ses zulme karşı bir ses olacak.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN ÇOĞU ARTIK SAĞLIĞINI YİTİRMİŞ DURUMDA”
Sayın bakanım yine demişsiniz ki ne mutlu sağlıkta şiddet azaldı, azaldığını görmek bizi mutlu ediyor, bu şiddet Avrupa'da da oluyor... Sayın bakanım sanırsam siz haber bültenlerini zamanınız olmadığı için dinleyemiyorsunuz. Çünkü sağlıkta şiddetin olmadığı hiçbir gün yok, Her gün birkaç ilimizde şiddet haberleri duyulmaktadır. Ayrıca kötü örnek, örnek oluşturmaz. Başka ülkelerde de şiddet oluyor diyerek ülkemizde yapılan sağlıkta terör olaylarını önemsenmeyecek bir olay olarak göstermek çok yanlış. Şiddete karşı yasalarımızın yeterliliğinden bahsetmişsiniz, öyle ise neden şiddet gün geçtikçe artmaktadır sayın bakanım. Şiddet, sadece kendini bilmez vatandaşlardan gelmiyor.
Maalesef bizi yönetenlerin çıkartmış olduğu yönetmeliklerle, bizlere yüklenen yükün kat ve kat artırılarak, onur kırıcı, haysiyet ezici yöntem ve uygulamaları getirerek psikolojik şiddet oluşturmaktadır. Son yıllarda artan iş yükünden, psikolojik baskılardan yapılan hukuksuz soruşturmalardan, görevimiz olmadığı halde yapılmaya zorlandığımız angaryalardan dolayı sağlık çalışanlarımızın çoğu artık sağlığını yitirmiş durumda.
“BU SİHİRLİ FORMÜLÜN AMACI NEDİR?”
Sayın bakanım hazırladığınız taslak yönetmeliğinde var olan, Sigma sembolü ile hazırladığınız ve sizin deyiminizle ‘sizler anlamayasınız diye çıkartım bunu’ dediğiniz bu sihirli formülün amacı nedir? Bu formül sağlık sisteminin hangi sorununu çözecek? Bu formül toplumun birinci basamaktaki hangi derdine ilaç olacak?
Evet sayın bakanım, çıkartmaya hazırlandığınız bu yönetmelik biz çalışanlar için çöp niteliğindedir. Çöpler çöpe atılacaktır. Zülüm Yönetmeliğiniz tutmayacak, formülününüz tutmayacak, zulmünüz tutmayacak, onurlu mücadelemize hak mücadelemize daima devam edeceğiz.
“EZİLMEYİ; AŞŞAĞILANMAYI ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ”
Bizlerin ezilmesini ve aşağılanmasını asla kabul etmeyeceğiz. Sayın maliye Bakanı ve Sayın sağlık bakanı artık duyun, artık görün ülkemizin, bizim, vatandaşların ve sağlık sisteminin geldiği noktayı görün. "Sağlıkta dönüşüm" dediğiniz proje sağlıkta çöküşe yol açtı. Bu dönüşüm hem halkın hem de bizlerin çöküşü oldu. Sağlık sistemini ayakta tutan temel taşlarından birisi olan, birinci basamak çalışanları yani bizleri yok sayamazsınız... Derhâl vergide adaleti sağlayacak düzenlemeyi yapın.
Acil olarak sağlıkta şiddet yasasını çıkartıp, elinizde bulunan çöp niteliğindeki zulüm yönetmeliğini çöpe atın. Bizlerde öyle yaptık. Unutmayalım ki ‘esaret ancak cesaret ile yok edilir” diye konuştu.