Türkiye'de 1970'lerin başlarında yapılan fizibilite ve yer araştırmaları sonucunda Akkuyu sahası nükleer santral yapımı için uygun yer olarak belirlendi. Belirlenen alan için ise 1976 yılında lisan verilmiş ve proje için ihaleye çıkıldı. Ancak çeşitli sebeplerden dolayı bir türlü santralin yapımına başlanamadı. 2004 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, reaktör kurulacağını ilan ederek, 21 Kasım 2007'de nükleer santral kurulumu ve enerji satışıyla ilgili kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi...
*****
2010 yılında ise Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında Akkuyu sahasında bir nükleer santral yapım anlaşması imzalanmış ve 2015’de bölgede ilk temel atıldı. Bundan sonra santral sahasında çalışmalar hızlanırken, ilk reaktör bitip, faaliyete girmek için gün sayıyor. Burada bu santral için neden Mersin tercih edildi. Belki de ülke olarak 1 tanede olsa nükleer santrale sahip olmamız gerektiğini düşünüyorum ama bunun yeri Mersin olmamalıydı.
*****
Neden mi Mersin olmamalıydı. Bir kere santralin yapıldığı bölgede belki de Türkiye’nin en güzel denizi bulunuyor. Bu santral deniz suyuyla soğutulacağı için en az denizin sıcaklığı da 2-3 derece artacak. Bölgede çok sayıda balık türü yaşıyor. Bu canlıların büyük bölümü belki de ölecek. Gelişmeyen turizm artık bitme noktasına gelecek. Günden güne azalan tarım, erimeye devam edecek. Bölge halkı hep korku ile yaşayacak. Bunun gibi birçok sıkıntı yaşanacak...
*****
Bütün verilen tepkilere rağmen olan oldu. Artık bu saatten sonra ne olursa olsun Akkuyu Nükleer Güç Santrali bitmek üzere ve açılacak. Şimdi oranın işletmesinin güvenli ve iyi bir şekilde yapılması gerekiyor. Çünkü yapılacak bir hata, bir ihmalin sonuçlarını bile düşünmek istemiyorum. Türkiye olarak biz nükleer santral faciasını Çernobil’de yaşadık. Yıllar geçmesine rağmen halen Karadeniz’in bazı bölgelerinde radyoaktif parçaları bulunmakta, kanser vakaları da ülkenin diğer bölgelerine göre daha yüksek seyretmektedir. Hep bunları düşünerek bu santral işletilmeli ve en ufak ihmale geçit verilmemelidir. Depremde dediğimiz gibi ‘deprem öldürmez, ihmal öldürür.’ Evet hangi işte olursa olsun ihmal öldürür...