Yıllardır Türkiye ekonomisinin gidişatına yönelik uyarı üstüne uyarı yapan Ekonomist Prof. Özgür Demirtaş, geçen hafta bir uyarı daha yaptı.
Özgür hocanın uyarısı, daralan yüreklerimizi bir kez daha mengene gibi sıktı.
Alım gücünün iyice düştüğü, vatandaşın artık nefes alamaz hale geldiği günümüzde ne mi dedi Ekonomist Özgür Demirtaş?
Buyurun okuyun lütfen..
“Alım gücü feci derecede düştü. Dar gelirli can çekişiyor.
Maalesef size iyi bir haber veremiyorum. Sene sonuna kadar ÇOK daha kötüsü gerçekleşecek.
Alım gücünüz iyice düşecek. Pahalılığa inanamayacaksınız.
Ben ülkemi 10 yıl önce uyardım. Defalarca uyardım. Hepsi gerçek oldu.”
Aman hocam, biz zaten bugünkü pahalılığa inanamıyoruz.
Milyonlar sürünüyor zaten.
Milyonlar silindir gibi ezildi zaten.
Bunun daha beteri, yaşam hakkımızı elimizden almayla eşdeğer değil midir?
“Yaşamayın, ölün siz ölün” demek değil midir?
Uyarılarınız taa arşa kadar çıkmışken; duymayan kulaklara, görmeyen gözlere ne yapacağız, nasıl edeceğiz?
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, dün açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı.
Yükseliş durmuyor, durdurulamıyor..
Açıklamaya göre, açlık sınırı mayıs ayında 19 bin 926 liraya yükselmiş, yoksulluk sınırı ise 59 bin 353 liraya çıkmış. Yılın ilk 5 aylık döneminde açlık sınırı 3 bin 443 lira, yoksulluk sınırı 12 bin 368 lira artmış.
Yoksulluk sınırı, son bir yılda ise 28 bin 201 lira artmış.
Emekli 10 bin lira maaşa mahkum edildi.
Milyonlarca asgari ücretli 17 bin lirayla ay sonunu getirmeye çalışıyor.
İnsanlar borcu borçla kapatmanın derdine düştü.
10-15 bin liradan aşağı kiralık ev yok.
En temel gıda ürünlerinin yanına yaklaşana neredeyse madalya takacağız.
Anaların gözyaşı dinmiyor.
Babaların omuzları çökmüş.
Kredi kartı borçları almış başını gitmiş.
Çekilen kredilerin faizlerinin altında inim inim inliyor insanlar.
Valiliklerin, belediyelerin sosyal yardımlarına başvuranların sayısı günden güne katlanarak artıyor.
İnsanlar ‘yeşil kart’ alabilmek için kuyruk oluşturuyor artık.
Hal böyleyken, Özgür Demirtaş’ın yıl sonu öngörüsü gerçekleşirse ki, söylediklerinin hepsi gerçekleşiyor, can çekişen dar gelirli kalmayacak artık ortada.
Cebimizdeki üç kuruşun pul olduğu bu günleri de mumla arayacağız demek ki!..
