Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

EMEKLİ NE YAPSIN?...


1.08.2024

Yüzbinlerce avukatın, yüzlerce avukat milletvekilinin, binlerce emekli hakimin, savcının velhasıl hukukçunun olduğu memleketimizde biri çıktı TÜİK’i mahkemeye verdi.

Emekli Yargıtay 7. Ceza Dairesi Onursal üyesi Seyfettin Çilesiz bu kimsenin aklına gelmeyeni yapan.

TÜİK’e kişisel bir husumeti de yok üstelik.

    Davanın özü;
    “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı düşük enflasyon verileri nedeniyle geçinememek.”

Yaptığı açıklamaya göremücadelesini kendisi için değil, açlık sınırının altındaki emekli aylıklarıyla yaşam mücadelesi veren milyonlar için başlatıyor bu hukuksal süreci Çilesiz.

Yine Çilesiz’e göre, TÜİK’in enflasyonu düşük açıklayarak insanlık suçu işliyor vedavayı kazanması halinde TÜİK gerçek enflasyon rakamlarını açıklamak zorunda kalacak.

Davayı kaybederse  Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gidecek kadarda kararlı.

    En azından ben kendi adıma teşekkür ediyorum Sayın Çilesiz’e.

    İlginç ve gerçekçi tespitleride var bu arada.

“Doğrudan açlıktan ölen yok elbette” diyerek yetersiz beslenmeye dikkat çekiyor mesela.

“Kamuoyu araştırmacılarına çağrı yapıyorum. İleri yaşta ölenlerin ne kadarı yetersiz beslenmeden kaynaklı olarak hastalanıp ölüyor araştırsınlar. Bakalım açlıktan ölen var mı yok mu?. Açlıktan insan ölüyor. Bir şey yememiş de ölmüş değil, yetersiz beslenme nedeniyle hastalığa yakalanıp ölüyor. Bunları düşündükçe dengem bozuluyor. Açlık sınırının altında emekli aylığı alanların hislerine tercüman olayım, TÜİK bundan sonra gerçeğe aykırı enflasyon açıklayamasın, insanlar enflasyona ezdirilip açlıktan ölmesin diye dava sürecini başlattım.”

Devam ediyor Çilesiz;

“Asıl canımı yakan 12 bin 500 liralık en düşük emekli aylığını alanların durumu. Günde 2-3 simit yiyerek günü geçiren insanlar var. Benim durumum onlardan daha iyi ama 40 sene yargı, 15 sene yüksek yargıda görev yapmış birinin yoksulluk sınırında aylık alması da sosyal statüsüyle bağdaşmıyor. Eşim daha ucuz olsun diye pazara gitmek için akşam saatlerini bekliyor. İyi bir yerde tatil yapamıyoruz, yurt dışını düşleyemiyoruz, lokantada oturamıyoruz. Biz bu haldeyken milyonlarca emekli ne yapsın?”

    Emekli Yılı’nda bu soruyu sormak yaratılmak istenen konjonktüre pek uymasa da biz de eşlik edelim bu can alıcı soruya;

    Emekli ne yapsın?..

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “ALÇAK EŞEK BİNMEYE, ÖKSÜZ ÇOCUK DÖVMEYE KOLAY!..”

ARŞİV YAZILAR