Mersin’in hava kirliliği ölçümleri eksik çıktı!





Tarih: 15 Şubat 2024 Perşembe 12:34

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait 7 istasyonun bulunduğu Mersin’de hava kirliliği ölçümlerinin eksik olduğu ortaya çıktı. ÇMO Mersin Şube Başkanı Dr. Sinan Can, Taşucu, Toroslar ve Yenişehir’de PM2,5 ölçümlerinin yapılmadığını, Akdeniz ve İstiklal’de de yılın yarısı gün kadar ölçüm yapılmayıp veri alınmadığını belirtti.

HEDİYE EROĞLU

 

Her geçen yıl hava kirliliğinin arttığı iller sıralamasında yukarılara tırmanan Mersin’de ki son duruma Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şubesi ışık tuttu.

ÇMO Mersin Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası’nın Mavi Salonunda yaptığı basın açıklaması ile “2023 Mersin İli Hava Kirliliği Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı.

 

HAVA KİRLİLİĞİ ÖLÜMLERE YOL AÇABİLİYOR!

ÇMO Mersin Şube Başkanı Dr. Sinan Can, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava İzleme Merkezi'nden alınan verilere göre Mersin’de yer alan 7 adet hava kalitesi ölçüm istasyonundan PM2.5, PM10 kirleticileri için alınan 2023 ölçüm verilerini paylaştı.

Hava kirliliğine açısından, çapı 2.5 mikrona eşit ya da daha küçük olan maddelere

Partikül Madde 2.5 (PM2.5) denildiğine dikkat çeken Başkan Can, “PM2.5, ağırlıklı olarak fosil yakıtların kullanımı sonucu açığa çıkmakta ve canlılarda çok ciddi kalp, damar, solunum, dolaşım sistemi problemlerine neden olmakta ve maruz kalındığı seviyeye bağlı olarak da ölümlere yol açabilmektedir  PM10 Değeri 24 saatlik insan sağlığının korunması için ise ulusal mevzuatlarda sınır

limit değer 50 µg/m3 (bir yılda 35 defadan fazla aşılmaz), AB Üye Ülkeleri Sınır Değeri sınır

değerlerine göre de 50 (µg/m3 ) olarak belirlenmiştir.

 

AKDENİZ, HUZURKENT VE TARSUS’A DİKKAT!

Ulusal ve uluslararası sınır değerleri baz alınarak gerçekleştirilen değerlendirmeye göre Mersin ili sınır değeri aşan kirli gün sayısı Tablo 2. ‘de sunulmuştur. Bu kapsamda kentimizdeki 7 istasyondan Akdeniz’de kirli gün sayısı PM2.5 değerinde 176, PM10 Değerinde ise 251 oldu.

Huzurkent’te kirli gün sayısı PM2.5 değerinde 101, PM10 Değerinde ise 325 oldu.

Akdeniz merkezde İstiklal Caddesinde PM2.5 değerinde 273, PM10 Değerinde ise 241 oldu. Tarsus’ta kirli gün sayısı PM2.5 değerinde 316, PM10 Değerinde ise 155 oldu.

Toroslar’da kirli gün sayısı sadece PM10 Değerinde 77 oldu. Taşucu’nda 28 ve Yenişehir’de ise 122 oldu.

 

MERSİN’İN HAVA KİRLİLİĞİ ÖLÇÜMLERİ EKSİK ÇIKTI!

İstasyonlarda yıl bazında ölçüm yapılan gün sayısına bakıldığı zaman ortalama olarak yılın büyük bir gün sayısı kadar ölçüm yapıldığı görülmekte olup bazı istasyonlarda ölçüm yapılmayan gün sayısının fazla olması dikkat çekmektedir.

Taşucu, Toroslar ve Yenişehir istasyonlarında PM2,5 ölçümlerinin yapılmadığı, Akdeniz ve İstiklal İstasyonlarında yılın yarısı gün kadar ölçüm yapılmayıp veri alınmadığı da görülmektedir.

PM10 değerlerinde ise Akdeniz ve Taşucu istasyonlarında ölçüm yapılmayan gün sayısının fazla olması verilerin sağlıklı değerlendirilmesinin önüne geçmektedir. İstasyon bazında ölçüm yapılmayan gün sayısı verileri Tablo 3’de ifade edildiği gibidir.

 

“ULUSAL MEVZUAT KRİTERLERİNE UYULMADIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR”

Elde edilen veriler nezdinde, Akdeniz ölçüm istasyonunda PM10 kirletici türü AB Üye Ülkeleri ve ulusal sınır değerlerimize göre 251 gün kirli gün ölçümü yaşandığı görülmekte olup 301 gün ölçüm gerçekleştirildiği ve ölçülen günlerin yaklaşık olarak yüzde 84’ü sınır değerinin üstünde yer almaktadır.

Huzurkent istasyonunda ise yılın 343 günü ölçülen değerlerin 101 günü kirli hava ölçümleri gerçekleşmiştir. İstiklal istasyonunda 241 gün, Yenişehir 122 gün, Tarsus istasyonlarında 155 gün, Toroslar istasyonunda 77 gün, Taşucu istasyonunda 28 gün kirli hava yaşandığı görülmüştür. Ölçüm gerçekleştirilen Taşucu istasyonu hariç tüm istasyonlarda bir yılda 35 defadan daha fazla kirli gün sayısı gerçekleştiği ulusal mevzuat kriterlerine uyulmadığı görülmüştür.

Söz konusu tahribatın temelinde yer alan önemli kirlilik sınıflarından biri olan hava kirliliği, kentimizde belirgin olarak hissedilmekte canlı sağlığı ve yaşam fonksiyonlarına etki ettiği görülmektedir” dedi.

 

BU HAVA SOLUNUR MU?

Kentsel alanlarda hava kirliliğinin günlük yaşantı üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu söyleyen Can, “Özellikle nüfus artışı ve kentleşmeye bağlı olarak ortaya çıkan hava kirliliği, yaşamı oldukça olumsuz etkilemektedir. Mersin’de hava kirliliğinin kirletici parametrelerine dayalı ortaya konulması, yurttaşlarımız açısından oldukça önemlidir.

Kentimizde 2023 yılı içerisinde bazı istasyonlarda PM2.5 ve PM10 değerlerinde ve buna bağlı olarak kirli gün sayılarında artış yaşandığı bazı istasyonlarda ise kirli hava gün sayılarında azalış gerçekleştiği görülmektedir (Tablo 2). Diğer yandan 2023 yılı içerisinde PM10 ve PM2.5 kirleticisinin yıl bazında ölçüm yapılmayan gün sayısının fazlalığı gözden kaçmamaktadır (Tablo 3). Bu durum yıl bazında Mersin’de hava kalitesinin bilimsel ve teknik açıdan sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Geçen yıllarda olduğu gibi hayati öneme sahip olan ve giderek kirlilik potansiyelinde artış olduğunu gözlemlediğimiz

PM2.5 ölçümlerinin Taşucu, Toroslar ve Yenişehir ilçelerinde yapılmaması önemli bir eksik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Verilerin sağlıklı ölçümü ve değerlerin elde edilmesi standart sapma oranını azaltıp veri kalitesini güçlendirecek ve yurttaşların soluduğu havanın ne olduğunu anlamasına yardımcı olacaktır. Tüm bu veriler ışığında Mersin’in hava kalitesinin sınıflandırılmasının ve kalitesinin ne olduğu tam olarak anlaşılmamaktadır.

 

KENTİMİZİN HAVA KİRLİLİĞİ KAYNAKLI SAĞLIK RİSKİ HESAPLANMALI

Kentimizde özellikle kış aylarının başlamasıyla birlikte ısınma için kullanılan yakıtlar ve araçların egzozlarından çıkan gazlar nedeniyle hava kirletici konsantrasyonları ve buna bağlı olarak da hava kirliliği artış gösterdiği söylenebilir. Keza, kentimizin yerleşimi, yeşil ve yapısız alanların varlığı, yapıların geometrisi, binaların termal özellikleri, taşıt trafiği, sabit termal sistemleri ve yerel mikro iklim koşulları hava kalitesi üzerinde oldukça etkili olan faktörlerdir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya nüfusunun %91'ini oluşturan popülasyonun yaşadığı yerlerde, hava kalitesinin sınır değerleri aştığını ve her yıl 4.2 milyon kişinin hava kirliliğine bağlı olarak yaşamını yitirdiğini belirtmektedir (WHO, 2020). Bu derece kritik bir öneme sahip ve uluslararası kuruluşlarca da dikkat çekilen bir çevre sorunu hakkında kentimizde kalıcı ve ciddi yönde önleme çalışmalarının yapılmadığını görmek kabul edilebilir değildir. Nihayetinde gerçekleştirdiğimiz gözlemler ile birlikte kent genelinde kava kirleticileri ve konsantrasyonlarında artış meydana geldiği ölçüm yapılmayan gün sayısında ise fazlalık olması kaygı vericidir ve hava kirliliğine sebep olan kirleticilerin minimize edilmesi dikkate alınması gereken bir konudur. Bu noktada: Bu kirleticilerin mekânsal farklılıklarının ortaya konması, Kentimizin hava kirliliği kaynaklı sağlık riskinin hesaplanması, Temel Bileşenler Analizi ile muhtemel kaynak tespitinin yapılması son derece önemli olduğunu ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.