Nükleer tehlikeye karşı imza çağrısı





Tarih: 7 Aralık 2023 Perşembe 17:24

Geçtiğimiz günlerde Mersin’den “Akdeniz’in suyu ısınıyor, Akkuyu Nükleer derhal kapatılmalı” çağrısını yineleyen DAÇE, imza kampanyası için destek bekliyor.

Hediye Eroğlu

 

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri’nin (DAÇE), Mersin’in Gülnar ilçesinde inşaatı süren Akkuyu Nükleer Santralinin, Akdeniz’in ısınması nedeniyle soğutma sisteminin verimli çalışamayacak olması nedeniyle yürüttüğü kapatılmasına ilişin kampanya devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde santralin kapatılmasına ilişkin Mersin’de açılan dava öncesi bir kez daha projenin durdurulması için çağrı yapan DAÇE yetkilileri son olarak change.org’da başlatılan imza kampanasının 15 bine ulaşması için destek çağrısı yaptı.

Kampanyada şuana kadar 12 bin kişi sınırı geçilirken, 15 binin aşılması ile en fazla imzalanan kampanyalardan biri olarak ses getirecek kampanyaya sosyal medya platformları üzerinden üzerinden imza verilebiliyor.

 

“AKKUYU NÜKLEERİ SOĞUTMASI İMKANSIZ”

DAÇE, imza kampanyası ile ilgili yaptığı açıklamada, Akkuyu Nükleer Santrali’nde Akdeniz’den çekilmek üzere kullanılacak soğutma suyunun sıcaklığının iklim değişikliği nedeniyle yükseldiğine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi; “İklim krizine bağlı olarak Akkuyu nükleer santral alanında 2022 Ağustos ayında deniz suyu sıcaklığı 30,5 C’yi geçti.  Bu derecede bir suyun Akkuyu nükleeri soğutması imkansız.

Fransa’da soğutma suyu sıcaklığı 28 C’yi geçtiği için İsveç’te ise 25 C’yi geçtiği için nükleer santraller durdurulmaya başlanmıştı. Biz dava açtıktan sonra ise 2023 Ağustos ayında Akkuyu denizel alanı 31,9 C’yi gördü ve 2023 Temmuz ayı deniz suyu sıcaklık ortalaması 28,4 C’ oldu.  (https://pirireis.mgm.gov.tr/deniz-suyu-sicakliklari) 

Santral projesi için soğutma suyu çevresel etki değerlendirme raporunun alınması ve inşaatın derhal durdurulması talebiyle Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak 30.01.2023 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açtık.

Mersin 2. İdare Mahkeme davalı ÇŞB’ye ÇED kapsamında soğutma suyu yeterliliği açısından yapılan/yaptırılan teknik bir incelemenin bulunup bulunmadığını sordu. Davalı ÇŞB, soğutma suyu yeterliliği ile ilgili tek bir inceleme dahi sunamazken, sadece deşarj suyunun deniz suyunu ne kadar ısıtacağına ilişkin modellemeler sunarak, somut nükleer facia tehlikesini soyut olarak inkar etti.

Üstelik davalı Bakanlık, 28 C’nin üzerindeki su sıcaklığında da Akkuyu’nun çalıştırılmasına izin verileceğine ilişkin Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde değişiklik yaparak (12.05.2023 tarih ve 32188 sayılı Resmi Gazete) Akkuyu inadına devam etmeyi seçti.

Mahkeme soğutma suyunun yetersiz olduğunu ortaya koyacak keşif ve bilirkişi incelemesi yapmaksızın 30.11.2023 tarihine duruşma günü verdi. Bunun üzerine keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilemeyeceğini bilimsel delillerle destekleyen dilekçemizi sunduk. Buna istinaden iki profesörden istenen mütalaalar aslında iddialarımızı dolaylı olarak kanıtladı fakat ÇED raporunda veya başka bir çalışmada deniz suyu sıcaklığı ile ilgili hiçbir çalışma yapılmadığına değinilmedi. Duruşma kararın daha sonra tebliğ edilmesi üzerine sona erdi.

Akkuyu’nun her an 7 'den büyük yıkıcı bir deprem beklenen Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattı üzerinde olması, Fukuşima nükleer santral faciasının Japonya'ya maliyetinin 1 trilyon dolar olmasına rağmen santralin sahibi ve işletmecisi Rusya'nın sadece 700 milyon Euro sorumluluk üstlenmesi, bir ülke topraklarında yönetimi ve mülkiyeti başka bir ülkeye ait ilk ve tek nükleer olan Akkuyu’nun  milli güvenlik sorunu olmasına; Akdeniz’in Akkuyu nükleerini soğutamayacak olması sorunu eklenmiştir.

Türkiye Akkuyu’yla koşar adım felakete götürülürken, Akkuyu’ya karşı haklı mücadelemizin sürdüğünü kamuoyuna duyururuz.”