Anamur’a 5 yıl sonra güzel haber!





Tarih: 29 Aralık 2024 Pazar 14:00

Mersin’in Anamur ilçesi Anıtlı Mahallesinde, Antalya Kepezler Şirketi’nin açmak istediği mermer ocağı için Mersin Valiliği’nin verdiği “ÇED olumlu” kararına karşı başlatılan mücadele yaklaşık 5 yıl sonra kazanıldı.

HEDİYE EROĞLU

 

Mersin’in Anamur ilçesinde Anıtlı ile Çamlıpınar ve Gazipaşa’nın Yakacık Köyleri başta olmak üzere tüm bölgeyi olumsuz etkileyecek, tarımsal üretime darbe vuracak, içerisinde arkeolojik alanları barındıran sahaya yönelik mermer ocağı açma girişimi, yaklaşık 5 yıllık mücadele ile sonlandırıldı.

 

TROPİKAL MEYVE CENNETİNE MERMER OCAĞI AÇMAK İSTEDİLER

Tropikal meyvelerinin, açıkta yetişen muzlarının lezzetiyle ünlü Anamur’a bağlı Anıtlı köyünde yaklaşık 100 hektarlık orman arazisine 2018 yılında mermer ocağı ruhsatı verildi. Sahada ocak açmak için harekete geçen Antalya Kepezler Mermer Akaryakıt Maden Tarım Ins. Tic. Paz. Ve San. Ltd. Şti, ÇED süreci başlattı. Bu kapsamda Mersin Valiliği tarafından Ekim 2018’de “ÇED gerekli” kararı verildi. Ancak sonrasında ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilerek, ocağa yol açmak için ağaç kesimine başlandı.

Şirket ocağı faaliyete geçirirken yöre sakinleri hukuksal süre başlattı ve konuyu yargıya taşıdı. Valiliğin kararına itiraz eden Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), Mersin 2. İdare Mahkemesi’ne atığı dava ile “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalini istedi. Dava kapsamında Ruhsat sahasına ilişkin 4,5 yıl sonra yapılan ilk keşifte, çevreciler ve halk, mermer ocağına karşı tepkilerini mahkeme heyetinin geçeceği yol güzergahında, ellerinde taşıdıkları dövizlerle ifade etti.

 

BİLİRKİŞİ ORMANLIK SAHAYI GÜÇLÜKLE, KISMEN GEZİLEBİLDİ

İkinci keşif ise Haziran ayında yapılırken, bilirkişi heyeti, Çamlıpınar tarafından güçlükle inebildi, dik yamaçların ve vadileri kısmen gezebildi.

Keşif sırasında söz alan yöre halkı, muhtarlar ve dernek üyeleri, bir şirketin kazanacağı para uğruna, sağlıklı bir çevrede yaşama haklarını tehdit eden bu rant projesine izin verilmemesini istediler.

 

ŞİRKET AVUKATINDAN SKANDAL AÇIKLAMALAR

Ancak davalı idarenin, daha önceki Anıtlı mermer ocağı davasında olduğu gibi yine katılmadığı keşifte söz alan müdahil şirket vekili yaptığı savunmada, “5-10 kişi ile burada toplanıp hayali, boş laflar ediyorlar. Şimdi karşı çıkarlar ama ocak açıldıktan sonra işe girmek için sıraya girerler. Mermer tozu kalsiyum içerir, bitkiler için faydalıdır. Mermer ocağı sulara ve doğaya zarar vermez. Sulu kesim yapmak ve yolları sulamak için Mersin’den tankerle su getireceğiz” şeklindeki sözleri büyük tepki çekti.

 

AVUKAT SEYDA AFYONCU’DAN BAŞARILI SAVUNMA

Ancak projenin gerek tarımsal üretime darbe vuracak olması, gerekse de sahanın arkeolojik alanları barındırması hukuk mücadelesini kazanılmasında önemli bir rol oynadı.

MERÇED adına avukat Seyfa Afyoncu’nun, başarılı savunması ile tropikal meyvelerinin, açıkta yetişen muzlarının lezzetiyle ünlü Anıtlı’da, kurulmak istenen mermer ocağına geçit verilmedi.

Projenin bölgede yaratacağı tahribata dikkat çeken avukat Seyda Afyoncu, söz konusu firma tarafından, ormanlık alandaki ağaçların ve özellikle delice zeytinlikler ile yüzey sularını yer altı su kaynaklarına aktaran karstik kayalarının kesilerek yok edilmesiyle birlikte telafisi imkansız zararların doğacağı, ÇED raporunda, ruhsat sahası, Anıtlı Köyünden çok Çamlıpınar Köyü sınırları içinde olmasına rağmen, Çamlıpınar Köyü ile ilgili herhangi bir açıklamanın yer almadığı ve bu köy halkının görebileceği zararlardan bahsedilmediği, faaliyet sahasının tamamının devlet ormanı vasfında, kireç taşı tepelerinden oluşan dik yamaçlı bir bölge olduğu, ÇED sahasının bölgedeki gen ormanına yaklaşık 4 km mesafede olduğu, mermer ocağı açılmasına izin veren Valilik kararının iptal edilmemesi durumunda gen ormanının da büyük ölçüde zarar göreceği, ÇED ve ruhsat sahasının çevresindeki tarım alanlarında halkın asılı zeytinlikleri bulunduğu, böylesine özel, mikro klima etkisi hüküm süren, muz, avokado, ejder meyvesi gibi birçok tropikal bitkinin açıkta dahi yetiştirilebildiği bir bölgede mermer ocağı açılması halinde, bölgenin su kaynağı olan kireç taşı tepeleri, dolayısıyla suların, tarımın, hayvancılık ve arıcılık faaliyetlerinin de yok olacağı, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini istedi.

 

MAHKEMEDEN CAN ALICI VURGU: TOPRAK YAPISINA, TARIMSAL ÜRETİME, ZEYTİNCİLİĞE, HAYVANCILIĞA/ARICILIĞA, BİTKİ ÖRTÜSÜNE, FLORA VE FAUNA ÜZERİNE OLUMSUZ ETKİLERİ OLACAK

Mersin 2. İdare Mahkemesi'nce, 21 Kasım 2024 tarihinde yapılan duruşmada mahkeme heyeti, “Türk Milleti adına” verdiği kararda, bölgenin sahip olduğu özel mikro klimatik iklimine, tarımsal üretim çeşitliliğine, proje alanının yerleşim yerlerine yakınlığına, ocaklarda tasların kesilme işlemi sırasında açığa çıkan kireçli suyun vadi üzerinden akarak ruhsat sahası dışındaki arazilere ulaşabileceğine, söz konusu arazilerdeki toprağın yapısını bozabileceğine, su kaynaklarının kirleneceği ve bu durum uzun vadede hem sulama sularının hem de toprak yapısının olumsuz yönde bozulmasına sebep olabileceğine, çevreye toz yayılmasının kaçınılmaz olduğuna bunun tarımsal üretime zarar vermesine, proje alanı ve yakın çevresinde var olduğu belirlenen iki yaşamlı, kuş ve memeli türleri arasından IUCN tarafından hazırlanmış olan Avrupa Kırmızı Listesi'nde  (ERL) yer alan türler bulunduğuna, memelilerden Lynx lynx EN (tehlikede) kategorisinde yer almakta ve türlerin

neslinin tehlikede olduğua, VU (hassas) kategorisine giren, sürüngenlerden Testudo graeca,

kuşlardan Neophron percnopterus ve Streptopelia turtur ile yarasalardan Myotis capaccinii,

karnivorlardan Ursus arctos ve çift toynaklılardan Capra aegagrus türleri ile ilgili olarak orta vadeli bir gelecekte nesli tükenme tehlikesiyle (VU) karşı karşıya olan türler tanımlaması

yapılmakta olduğu ve her türlü önlemlerin alınacağı taahhüt edilmiş olsa da; mermercilik faaliyetin yukarıda söz edilen türlerde belirli oranda zarara neden olabileceğine vurgu yaparak, Antalya Kepezler Mermer Akaryakıt Maden Tarım İnş. Tic. Paz. Ve San.

Ltd. Şti tarafından taahhüt edilen tedbirlerin alınması durumunda dahi; dava konusu isletme sahasının konumu, mevcut sevkiyat yollarının özellikleri, işletme sahasının çevresindeki tarımsal üretim alanlarının işletme faaliyetlerinden zarar görebilme riski ve gerek işletme arazisinin ve gerekse çevre arazilerin jeolojik ve morfolojik özellikleri de dikkate alındığında; işletilmesi planlanan mermer ocağının faaliyete geçmesi ile (toprak yapısına, tarımsal üretime, zeytinciliğe, hayvancılığa/arıcılığa, bitki örtüsüne, flora ve fauna üzerine) olumsuz etkileri olacağına hükmetti. 

 

SEVİNÇLE KARŞILANDI

MERÇED de, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “MERÇED adına açtığımız davanın keşfinde, Anıtlı ve Çamlıpınar Köyü halkı, ormanına, suyuna, toprağına sahip çıktı ve sonuçta dava kazanıldı. İçinde arkeolojik kalıntılar, zeytinlikler, avokado bahçeleri ile su kaynakları bulunan ormanlık alandaki ruhsat sahasında mermer ocağı işletmek isteyen Antalya Kepezler Mermer, Akaryakıt, Maden, Tarım, İnşaat, Ticaret Pazarlama ve Sanayi Limited Şirketi ile şirketin hukuksuz talebine izin veren Mersin Valiliği ise, davayı kaybetti.

Mahkeme kararında, nesli tükenme tehdidi altında olup, koruma altındaki yabani canlıların da yaşam hakkının gözetilmesi, dernek üyelerimizce sevinçle karşılanmıştır.

Derneğimizin gönüllü avukatı Seyda Afyoncu'ya, keşif sonrasında yazdıkları raporda, olması gerektiği gibi doğadan, insandan yana görüş bildiren bilirkişilere, aleyhe görüş bildiren bilirkişilerin taraflı/gayri bilimsel raporuna itibar etmeyen Mahkeme heyetine, keşfin yapılması için canla, başla uğraşan, emek harcayan Çamlıpınar Muhtarı Musa Poyraz'a ve keşfe katılan halkımıza, derneğimiz ve dilsiz canlılar adına  teşekkür ederiz” denildi.